KİTAP İSMİ: KORKULARIMIZDAN NASIL KURTULURUZ
ÖN KAPAK
“Cesaretli olmanın yolları” kitabının yazarından
Cesaretine cesaret katmak isteyenlerin kitabı
KİTABIN ANA FİKRİ
CESARETLİ OLMAK İSTİYORUM
CESARETİN DEĞERİ KORKU GELDİĞİNDE BİLİNİR
ZULÜME SÖMÜRÜYE ADALETSİZLİĞE KORKAKLAR HEDEF OLUR
KORKU VE ZORLUKLARLA MÜCADELE ETMENİN YOLLARI
KORKULAR ENERJİNİZİ ELİNİZDE ELİNİZDEN ALIR
CESARET MANEVİ BİR DUYGUDUR
KORKU HAKKINDA
Atılgan olmak
Cesaretin azalması neden olur
Korkuya kapılmamanın yolları
En kötü durum korkularla uzun yıllar yaşamaktır.
Korkulardan kurtulmayı bir aydınlanma olayı gibi algılarsanız daha kolay cesaretli olursunuz.
ARKA KAPAK
Dikkat! Elinizde tuttuğunuz kitap sizi cesaretli yapar. Kitabın amacı sizleri cesaretli yapmaktır. Cesareti yüzeysel değil derinsel öğreneceksiniz. Kazanan siz olacaksınız. Korkuyu gerilerde bırakın. Cesaretli olmanın bu kadar kolay olduğu asla akalıma gelmezdi; dedikten sonra sevinçten takla atacaksınız.
Beklediğiniz cesareti bulacaksınız. Sizleri cesurlar ülkesine taşıyacak gemiye binmek kestirme yoldan cesur olmak istemez misiniz?
Kıymetli cesaret tutkunları şu anda sizlere cesaretli olmanın keyfini ve mutluluğunu yaşatacak kitabı okuyorsunuz.
Korkak insan kalmasın. Herkes cesaretli olsun… Korkuyu cesarete dönüştürmek şu an elinizde.
Kitap cesaretli olmayı garanti ediyor. Kitabınıza şöyle bir baktığınızda kesinlikle cesareti sunduğunu göreceksiniz.
Cesaretine cesaret katmak isteyenlerin kitabı; korkulara endişelere son… Yeter artık korkaklıktan bıktım demeyin…
Kimse beni köşeye sıkıştıramasın cesaretli olmak istiyorum diyor musunuz? Elinizdeki kitabı okuduğunuzda içinizde zerre kadar korku kalmayacak.
Şu anda cesareti satın alabilirsiniz. Çok fazla gayret göstermeseniz bile kesinlikle cesaretli olacaksınız. (Sizi korkutan bugün zarar veremediyse bir daha önemsemeyin.)
Cesarete dair tüm sırlar elinize geçti.
KORKULARINIZDAN KÖKTEN KURTULUN
Cesaretli olmanın yolları seminerlerimde yankı uyandıran beğenilen bir cesaret veren yöntemden bahsedeceğim. Korktuğunuzda ilk silahınız ne olmalıdır ondan bahsedelim. Daha önce yazdığım cesaretli olmanın yolları kitabımda düşmanın faydalarından bahsetmiştim. Şimdi yepyeni bir faydasından bahsedeceğim. Korkular yaşadığınızda düşmanlarınızın sizi gözetlediğini düşünün. Bir anda silkelenip omuzlarınızın çöküntüsünün gittiğini korkularınızın dağıldığını hayretle göreceksiniz. İnanamayacaksınız ama bu yöntemle en devasa korkularınızdan bile kurtulacaksınız. Tedirginlik, aşağılık kompleksi, ve karamsar düşünceler yaşadığınızda düşmanlarınızın bundan haberi olup sevindiğini güldüğünü kurgulayın. Kısmen hipo sentez sayılabilir ancak son değerlendirmeyi ve analizi siz yapın. Korkakların düşmanları ya yoktur ya da az sayıdadır. Özetlersek kafanıza istemediğiniz düşünceler takılıyorsa durdurmanın yolu düşmanlarınızın bu durumdan haberi olduğunu sevinçten takla attığını hayal edin nihai çözümü elde edin. Bu teknikleri sevdiklerinize öğretip öğretmeme kararı sizin.
ÖNSÖZ BAŞLIYORUZ
Kitap okuyan herkesi süratli bir şekilde cesaretli yapacak. Korktuğunuzda kendinizi canavar gibi hissedin. Canavarlar bitişler çöküşler yaşamazlar. Korkudan yeraltı şehirleri oluşturan topluluklar dünyamızda çoğunluktadır. Cesaretin ne derece önemli olduğunu buradan anlıyoruz. Kitap sayesinde istediğiniz başarıya ulaşmak ve cesaretinizi güçlendirme imkânına kavuşup; keyfinize bakacaksınız. Önce şunu belirtelim. Tehlike en çokta cesaretli insanlardan korkar. Cesaretinize önemli ölçüde katkıda bulunacak kitabınızı elde ettiğiniz için sizleri kutluyoruz. “Cesaretli olmanın yolları” adlı birinci kitabımı yazma fikrimi açıkladığımda çok ilginç bir konu diye karşılanmıştı. Yayınlandıktan kısa bir sürede sonra diğer yazdığım kitaplarımın önüne geçti. Büyük rağbet gördü. Şimdi ikinci kitabımı tamamladım ve sizlere ulaştı. Cesarete giden seyahatiniz güvenli bir şekilde başladı. Cesaretli olma konusunda yenilikçi tekniklere ulaşacaksınız. Cesareti ve korkuyu tüm açılardan irdeleyen ve inceleyen kitabınızın birkaç sayfasını okuduğunuzda bile cesaretli davranışlar gösterdiğinizin farkına varacaksınız. Zaman kaybetmeden bir an önce cesarete gitmek istediğinizi biliyoruz. Şu ana kadar gereksiz korkular yaşamışım diyeceksiniz. Olağanüstü başarılarınızı görüp mutlu olacaksınız. Korkularından kestirme yoldan kurtulmak isteyenler kolaylıkla hedeflerine ulaşabilecekler. Şu cümleyi de yazarsak kitabın ana fikri ortaya çıkacaktır. Dünyamızda sevgide saygıda her güzel şey cesaretli olanların elindedir. Korku ayrıntılı olarak ele alındığında tek bir kitaba sığması imkânsızdır. Korkulardan nasıl kurtuluruz konusunu genel yapısı ile sizlere aktaracağız. Gereksiz ve uzun tanımlamalar yerine anlaşılır bir dille özetleyeceğiz.
Bir önemli ayrıntı ise; korku tedavülden kalkan paralar gibi önemsizdir.
Zorunlu hallerde yani savaşlarda adam öldürmenin madalyalarla ödüllendirildiği gerçektir. Askerliğin adam öldürme sanatı olarak tanımlanması bizler için şu anlama gelir. Gerektiğinde her türlü savaşı vererek kendi bedenimizi korumak için çabalamalıyız.
Bu kitapla isteyen herkes tüm korkularından kurtulabilir.
Cesaretli nasıl olunur ile ilgili tüyolara inceliklere ve tüm tekniklere ulaşacaksınız.
Not: İnsanı ayakta tutan duygu cesaret; çökerten duygu ise korkudur.
YAZAR
Gayet ciddi bir düşünceyle sözlerime başlıyorum. Ben dünyamızda tanınmak istemiyorum. Benim topluma faydalı olan fikirlerim tanınsın.
Sizler hamle yapıp cesaretli olup işlerinizi yoluna koyun mutlu olun. Benim en büyük idealim bunlardır. Şöyle ki önemli olan biz yazarların isimleri değil toplumu kurtaracak fikirleri önemlidir.
Yaşantımızda işimize yarayan birçok atasözü bulunmaktadır. Bu atasözlerini bulanların hiçbirini tanımıyoruz. Benimde fikirlerimden insanlar menfaat elde etsin beni tanımasalar da olur.
Cesaretli olabilmemiz için birçok yeniliğe kavuşacaksınız. Cesaret konulu yeni bir kitabı daha sizler için yazdım. Daha önce yazdığım “Cesaretli olmanın yolları” kitabıma ilgi göstermeniz bizleri yüreklendirdi. Bu yeni kitabı da sizlerin işine yarasın çıkarlarınız olsun diye özenle hazırladım, beğeneceğinizi umuyorum. İnsanlığı, çok önemli bir oranda etkileyen ve yıkan korkulardan kurtulmanın zor olmadığını göreceksiniz. Korkularınızı cesarete çevirebileceksiniz. Korktuğunuzda çaresiz olmadığınızı öğrenebileceğiniz adeta cesaret alabileceğiniz bir eserdir.
Sahici bir korkuya karşı önlem alma çabasına girişmek olağan bir durumdur. Asıl önemli olan kurmaca ve uydurmaca korkulardan nasıl arınırız sorusunun cevabıdır.
Kimse beni sindiremesin, yıldıramasın, korkutamasın, hiçbir korku bana bulaşmasın diyorsanız korkularınızı cesaretle değiştirin. Korkularımıza nelerin sebep olduğunu örneklerle anlattım.
İnsanlığa ışık olacak eserlerim devam edecek.
Not: Korkusuz olmanın yolu pes etmeden teslim olmadan direnmektir.
TARİH
Dünyada tarihinde çok şey değişime uğramıştır. Cesaret ise değişime uğramaz. Cesaret insan yaşamında element gibi büyük ihtiyaçtır. İlk insan dünyaya geldiğinde korkuları ve cesareti iç dünyasında vardı. Korku ve cesaret insanlar için en önemli duygulardan biridir. Korku ve cesaretin tarih bölümüne şu gerçeklerle başlayabiliriz. Dünyaya ilk gelen insanların cesaretli olanları dünya nimetlerinden en iyi şekilde yaşadılar. Diğerlerine göre daha iyi olanaklara kavuştular. Peki, aradan yüz bin sene geçtikten sonra yani bugün durumlar nasıl derseniz bilinen gerçekleri yazalım.
Günümüzde de gelecekte de cesaretli olan kazanacak korkaklar ve ürkekler hep kaybedecekler. Bazı olumsuzluklar geçici olmasına rağmen; bizi neden çok fazla etkiler. Cevabı korkak yetiştirilmemizdir.
YAYINEVİ
Daha önce ‘cesaretli olmanın yolları’ kitabını yazan yazar Hasbora güzelrüzgâr korkulardan nasıl kurtuluruz konusunu çok iyi biliyor. Bir önceki kitaba göre daha güçlü ve inanılmaz bilgilere sahip olan bu yeni kitabının da ilgi göreceği kanaatindeyim.
ÇOK MUTLUYUM
“Daha önce cesaretli olmanın yolları”,“yazar olmanın yolları”,”şair olmanın yolları”,”illüzyon”,”ateş yutan adam”,”karagöz hacıvat öğreten kitaplar yazdıklarımdan bazılarıdır. Şimdi ise “korkularımızdan nasıl kurtuluruz” kitabımı yayınlamak ve sizlere ulaştırmak çok harika ve süper bir duygu olduğunu belirtmek istiyorum. Çok mutluyum. Çünkü cesaretli olmanın yolları kitabımı yayınladıktan sonra tüm insanlar şahlanarak cesaretli oldular.
Yayınevi yetkililerine sonsuz teşekkürler.
KAVGALARDAN KENDİMİZİ NASIL KORURUZ
Kavga öncesi provalar yapmalısınız. Yumruklarınızı göğüs hizasında birleştirin. Yumruklarınız birbirlerine yapışsın. Daha net anlatımla yumruklarınız birbirlerine vuruyormuş gibi olsun. Kollarınızı vücudunuza yapıştırın.
Bu şekildeyken iki kişi bir kolunuzdan iki kişi diğer kolunuzdan ayırmaya çalışsınlar. Siz bütün kuvvetinizi verin. Asla açamayacaklar. Kendinizi odaklamayı öğrendiğinizde kimse size fiziksel zarar veremez. Buna benzer yüzlerce teknik olduğunu unutmayın. Size saldıranlara karşı kendinizi korumanız için çok sert davranmanız gerekir. Yumruk atıyorsanız olanca hızınızla atmalısınız.
KORKULARIMIZDAN NASIL KURTULURUZ
Korkuyu durdurmak nasıl olur?
Cesaretin üstün korkunun alçak olduğunu unutmayın. Korktuğunuzda nasıl cesaretli olacağınızı neler yapacağınızı not alın ve bu notları kullanın. Sadece notları değil kullanabileceğiniz her şeyi kullanarak kendinizde güç elde edin. Kullanacaklarınız arasında tüm çevreniz olsun. Ulaşabileceğiniz her yere ulaşın. Birileri size korku salıyorsa büyük çıkarları vardır. Sizde korkup istenenleri yaparsanız ömür boyu köleleşirsiniz. Korkutanların istekleri hiçbir zaman bitmez. Korkaklar devamlı maddi manevi tehlike atlatırlar.
Cesareti olmayanlar tüm korkuları üzerlerine çekerler. Korkmayı aklınızdan çıkarmak için zaman geçirmeyi deneyin. İçinizde cesaretin olduğuna inanın. Kendinize güvenin ve kararlı olun. Tek bir kişi olduğunuzu unutup bir ekip olduğunuzu algılamaya çalışarak mücadele edin. Kendinizi yalnız hissetmezseniz riskleri daha kolay sahiplenirsiniz. Böylece size acı veren olgularla daha kolay yüzleşirsiniz.
KİTAPTA NELER VAR
Kimse sizi piyon gibi kullanamayacak. Olağanüstü cesarete sahip olup toplumda söz sahibi olacak dünyanın en cesaretli insanları arasına gireceksiniz.
Yaşadığımız sürece hiç korkmasak bile korkularla karşılaşacağız. Önemli olan onlardan zarar görmememizdir. Korkularımızdan nasıl kurtuluruz kitabı; ilk kez bu kadar detaylı yazıldı. Yüksek düzeyde cesaret veren teknikler de var. Cesaret söz konusu olduğunda siz konuşulacaksınız. İşte size cesaretlerle dolu bir dünya. Cesaretli olmanın temelini ve zeminini şu an elinize geçirdiniz.
CESARETİN SIRLARI
Cesaretin verdiği zevkli atmosferden yararlanın. Yiğit olmanın tüyolarını, ipuçlarını ve tüm yollarını kitaptan öğrenin. Peygamberler de sıkıntılar yaşamışlardır. Bu tür durumlardan nasıl kurtuldular. Bütün sırları hemen açıklayalım. Cesaretli olmak çok önemli biri olduklarını düşünerek hareket ettiler. Bunu bir yaşam biçimi olarak algıladılar. Haydi, hemen şimdi cesaretli olun.
CESARETİN DEĞERİ KORKU GELDİĞİNDE BİLİNİR
Artık bize dehşete kapılmak, işleri berbat etmek, korkmak yok. Kimse bizi gafil avlayamayacak. Korkular baş gösterdiğinde ölümsüz olduğunuzu düşünerek hareket edin. Şunu yakından bilin. Cesaretin bittiği yerde yaşamda biter. Kimse korkaklıktan kazanamadı. Cesaret bu derece önemlidir.
Düşmanlarınıza karşı yenik düşmek istemiyorum diye kendinize gurur yapın. Cesaretli olursanız yaşantınızdaki tüm savaşlarda galibiyet sizlerin olacak. İnsanların korkularından çıkar elde eden rant çevrelerinin tuzağına pususuna düşmeyin. Olmazları olur yapmak için emin adımlarla yürüyün.
Cesaretli olduğunuzda son derece karlı ve kazançlı çıkacağınızın hayallerini kurun. Cesaretli ve gözü pek olmanın tek kurtuluş olduğunu unutmayın.
KORKULARINIZI SENARYOLAŞTIRARAK YOK EDİN
Sanki hayal dünyanızda dehşet büyük olaylar başınıza gelmiş gibi bir kurgu hazırlayın. Düşündüğünüz bu olay sizin korkunuz olmasına rağmen başkalarının başına gelmiş gibi düşünün. Böylece kestirme yoldan korkularınızdan kurtulursunuz.
Zaten korkuların içeriğinde gerçek yoktur. Olma ihtimali piyangonun çıkması kadar zayıf ihtimaldir.
İspatı çocukken cılız olayları büyütüp devasa hale getiririz. Sonrada bu kurgulularımıza inanıp büyüyene kadar gereksiz yere korkarız.
Odamızdaki eşyaların altında canavarlar casuslar hırsızlar haydutlar olduğunu düşünürüz. Bunları büyüklerimize söylediğimizde umursamadıklarını bize güldüklerini hayretle görürüz.
Başınıza gelen bir durumu tüm dünyadaki insanların başına gelmiş gibi düşünün. İnsanların neler yaşayacaklarını olaylarla nasıl mücadele ettiklerini yüksekten seyredin. Kendi karmaşık duygularınızı hemen unuttuğunuzu hayretle göreceksiniz. Kitabın diğer sayfalarında korkusuzluk cesaret veren tüyoları jargonları ipuçlarını göreceksiniz hatta birçok püf noktayı bulmanın yollarını bile öğreneceksiniz. Her insan kendi cesaretini kendi bulur. Kitap size korkusuz olmanın yollarını öğretmenin yanı sıra nasıl cesaret üretilir onu da öğretmektedir. Korktuğunuzda kendinizi bir maceranın serüvenin içinde düşünerek te korkularınızı yenebilirsiniz. Polisiye romanların bir faydası korkuların karikatürize edilmesine yardımcı olması katalizör görevi görmesidir. Korkulardan kurtulmanın yolunun yüzlerce yolu olduğunu söylesek yalan olur. Binlerce teknik ve yöntem olduğunu söylemek daha doğru olacaktır.
CESARET NE İŞE YARAR
Cesurlar; cesaretlerini nasıl koruyacakları ve gerektiğinde daha fazla nasıl cesaretli olunur konusunu bulacaklar. Toplumların ihtiyaç duyduğu en önemli konulardan birisi de cesarettir. Cesareti eline geçiren her şeye hâkim olur. Cesaretli olan her dönemde her olayda kazançlı çıkar.
SUÇ VE CESARET
Sağlıklı ve mutlu yaşamamız için cesarete ihtiyacımız vardır. Cesaretli olmanın bir yolu ise suça bulaşmamaktır. Suç işlemeyenler cesaretli olurlar. Başınıza gelecek korkuları atlatmanın ve her durumda cesaretli olmanın yollarını öğrenince kimse sizi korkutmaya cüret edemeyecek.
Korkularınızın üzerindeki gizemli örtüyü hızlıca çekip atın. Cesaretin perdelerini ve maskelerini aralamayın; tamamen düşürün. Cesaret filminin başrolünü siz oynayın. Acele edin cesareti bekletmeyin. Son yıllarda cesarete ilgi daha fazla olmaya başladı.
CESARETİ ELİNİZDEYKEN BIRAKMAYIN
Cesaretli olmanın sizin için önemli olduğunu düşündüğünüzde cesaret ışınları size yönelir. İnsanların elde etmek istediği cesaret sizin elinize geçer. Herhangi bir durum gerçekleşecek diye kesinlikle korkmamalıyız. Zaten gerçekleşirse kabullenme ve alışma genlerimiz bizi koruyacaktır.
Korkuyu on yok etmek; cesaretli olmak; cesaretin tarihini yazmak hızlı ve kolayca üzerine gitmekle istemekle olur. Ömür boyu işinize yarayacak cesaret duygunuzu geliştirmenin jargonu ödleklerle yüreksizlerle uğraşmak yerine; değişimin gelişimin cesaretin ışığını yakmaktır.
KİTABI OKURSAM ELİME NE GEÇECEK
Geleceğin cesurları olmanız için bugünden korkularınızı atın. Korkularınızdan arınma fırsatını yakalamak için şimdi harekete geçin.
Daha fazla cesarete ihtiyacım var diyorsanız; cesaret veren kitap sizi bekliyor.
Cesaret yaşantımızda önemli bir faktördür. Korkulu rüyalardan uyanıp korkuları silkinip üzerinizden atacaksınız. Korkusuzluğun temelini oluşturan püf noktaları ve sırları öğreneceksiniz. Cesaretin kitabı çıktı.
Korku acı çekme hastalığıdır. Korkaklar sadece kendileri acı çekmezler. Çevrelerine de gına getirirler. Reçetesi elinize geçti hemen uygulayın korkularınızı silip süpürün. Rotanızı cesarete çevirerek korkularınızdan kurtulabilirsiniz.
Cesaretli olmaya korkularınızdan sıyrılmaya hazır mısınız? Hayatınızı değiştirecek yenileyecek kitabı şimdi okuyabilirsiniz. Cesaretinize cesaret katacak cesaret kitabı bitmeden elde etmek ister misiniz?
Yazar Hasbora Güzelrüzgar
KİTAP NE ANLATIYOR
Bu kitapla cesaretliler daha fazla cesaret bulacak. Cesaret konusunda önemli sonuçlar elde edeceksiniz. Kitap sadece korkulardan kurtulmayı öğretmiyor. Neler, neler var. İnsancıl olmayı kötülüklerden kurtulmayı dürüst yaşamanın önemine kadar her şey var.
Kötülerden, kötülüklerden baskılardan stres veren durumlardan uzak durun. Etkileyici, cesaretli ve güçlü bir insan olmak toplum tarafından bile kabul edilmektedir. Nitelikli tabiat üstü ve karizmatik olmanın bütün yolları kitabınızın içinde var.
Korku kapıları kapanıp; cesaret kapıları önünüze hızla açılacak. Cesaretli olup hep başkalarımı size hava atacak; şimdi sıra sizde siz hava atacaksınız.
Biz istemediğimiz halde içimize ruhumuza sinmiş korkularımızı nasıl yok ederiz ayrıntılı bir şekilde kitabınızda var. Ne kısmi nede merkezi korkularınız kalacak hepsini süpürüp atacaksınız.
Cesaretli olmanın bir yolu var mı acaba dediniz mi? İşte size cesaretli olmanın yolları kitabı sizin için yazıldı.
KAVGA KORKUSU
Kavga olayını şöyle düşünebilirsiniz. Vücut ısındığı için kavga anında aldığınız darbelerin acısını kesinlikle hissetmezsiniz. Kavga anına adapte olun ve savaşın. Şöyle düşündüğünüzde size açıklananların gerçek olduğunu anlarsınız. Kan vermeye adapte olunmadığı için bir damla bile kan vermek zor gelir. Oysa kavga anında bir yeriniz kanamış olsa bile çok sonra farkına varırsınız. Kavga korkunuzu kolaylıkla yeneceğinizi anladınız. Konunun bir diğer ispatı ise şöyledir. İşini severek çalışan ustalara hepimiz rastlamışızdır. Bu ustalar çalışırlarken işlerine yoğunlaştıkları için bir yerleri kesildiğinin farkında olmazlar. Kan aktığını ya birileri görüp hatırlatınca veya işlerini bitirdikten sonra farkına varırlar.
DÜNDEN BUGÜNE KORKAKLIK İLLETİ
Korkak insanlara kimse birlikte olmak istemez. Korkaklar yalnız kalırlar. Cesareti elde edemeyenlere zorbaca davranırlar. Cesaret duygusu pozitif enerjidir. Korkaklık ise bünyesinde tüm negatiflikleri barındırır. Bu yüzden korkak insanlardan herkes uzak durur. Eski çağlarda korkaklar lanetlenmiş olarak bilinirdi. Bu yüzden herkes cesaretli tavırlar sergilerdi. Korkak olanlar rızıklarını bulamaz kendisini ve ailesini koruyamazdı.
ALINGANLIK VE KORKU NASIL ATLATILIR
Alıngan olma duygusu zamanla korkuya dönüşür. Alıngan olduğumuzu hissetmeye başladığımızda cesaretli olabilmek için önce bu duygudan kurtulmamız gereklidir. Alınganlık duygusunun köklerinde neler var önce onu analiz edelim. Bir ailede çocuğa densiz şekilde davranan aile bireyleri varsa çocuk ileride alıngan olur. Çocuğa gereksiz sert uyarılar yapıldığı için çocuğun cesaret duygusu bitme noktasına gelir. Çocuk yaşam mücadelesi vermeyi terk edip her şeyi çevresinden bekler. Bunun nedeni her hakkını aradığında ailesi tarafından engellenmiş küçümsenmiş olmasıdır. Her yaptığının hata olabileceği düşüncesi tamamen alıngan olmasına sebep olur. Bu düzlemde çevresindeki her davranışın kendisine yapılan bir saldırı olduğunu düşünür. Çocuk bu baskılardan kurtulmak için değişkenlik hislerini devreye sokar. Bu hareketi ile kısmen alınganlık duygusunu üzerinden atmasına neden olur. Çevresi bu seferde çocuğu tutarsızlıkla suçlayarak bastırmaya çalışır. Önce alınganlıktan sonra korkaklıktan nasıl kurtuluruz. Özgürlük duygumuzu biraz fazla harekete geçirmeliyiz. İnsanlar özgür yaşamadıkları sürece mutlu olamazlar. Özgürlüklerimizi kimse kısıtlayamaz. Biz nasıl kimseye saldırmıyorsak kimsede bize saldıramaz düşüncemizi pekiştirmemiz gereklidir. Daha sonra çekingenliğin üzerimizden sıyrılıp gittiğini gözlemleriz. Çekingenlikle beraber korkularda kendiliğinden gidecektir.
SAHNEYE ÇIKMA VE İNSANLARIN ÖNÜNDE KONUŞMA KORKUSU
Sahne korkusunu en çok tetikleyen unsurlardan birisi insanın kendisini önemsememesidir. Güzel konuşmak istiyorsak kendimizi birey olarak hissetmeliyiz. Yine işinize yarayacak bir tüyo aktaralım. Sahneye çıkmadan önce söylemek istediklerinizi bir kâğıda yazıp defalarca okuyup prova yaptığınızda kesinlikle sahne korkusu yaşamazsınız. Sahnede söyleyeceklerinizi not alırsanız korkularınız kendiliğinden yok olur. Sahnede su bulundurmanızın size cesaret vereceğini unutmayın.
KORKU VE MAFYA
Korku olaylarından para kazananlar toplumların cesaretli olmalarını istemezler. Korkulardan para kazananların arasında mafya vardır. Korku dünyamızda en çok para getiren sektörlerden birisidir. Mafya fuhuş pisliğinin içersine çektiği kadınları korkutarak menfaat elde eder. Piyonlarını ve maşalarını kaçırmamak ve sürekli kullanmak için korku kozunu kullanır. Haraç aldıkları insanları da ölümle korkutarak paralarını alır. Özetlersek korku haraç toplayanlara bile sempati oluşturur. Bunlar birer örnektir. Çeteler korku duygusundan beslenmektedir.
KORKU DEVLETLERİ
Ülke yöneticileri de ürkek ve pısırık halkları sever. Vergi toplamada en ufak bir yavaşlama gördüklerinde medya aracılığı ile vergilerini vermeyenlere haciz geleceğini hapislere atılacağını tefrika ederler. Bu haberlerin arka arkaya sürekli olarak yayınlanması vatandaşlarda derin korkular oluşturur. Ellerindeki paraları vermek için vergi dairelerine koşarlar. Dünya devletleri ilk kurulduğundan bu yana aynı yöntemleri uygulamaktadır. Eskiden tellallar aracılığı ile zindanlarda çürüyeceği tam tamları yapılırdı. Bir önemli noktayı daha yazalım. Şimdi ise bu görevi medya devraldı. Karışık haberlerin olduğu dönemlerde gelirleri çoğalan televizyoncularında işine gelmektedir. Onlarda korku haberlerini duyurmaktan istifade ederler.
KORKU SEKTÖRÜNDEN ÇIKAR ELDE EDENLER
Korkulardan ve fobi hastalıkları ruh doktorlarının en çok kazanç elde ettikleri konulardır. Bu yüzden toplumlara korkuların tebelleş olmasından huzur duyarlar. İşleri azaldıklarında reklamlar verirler. Toplumları korkuların içersine çekerek çıkar elde ederler. Ruh doktorlarının yan kolu sayılan terapistler psikologlarda aynı çaba içersindedirler. Mevcut korku hastalıkları arasına yenilerini uydurmak için zaman ayırırlar.
SOYGUNCU KORKUSU
Malım çalınır düşüncesinde aşırıya kaçmak önlem değildir. Böyle bir korkuyu yok etmenin tek yolu hırsızları vazgeçirecek çalışmaları yapmaktır. Soyguncu hikâyelerinden uzak durduğunuzda korkularınız biter. Tehlikeli ve korku veren sohbetler gerilim oluşturur.
ALAN KORKUSU
Alan korkusu mağarada yaşamın başlaması sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu korkunun tersi olan kapalı yerde kalma korkusu da vardır. Korkuların köklerinde yetişme tarzı telkinler ve yönlendirmeler vardır. Kırsal kesimde yaşayanların alan korkusu da dâhil birçok korkuyu yaşamazlar. Alan korkusu kırsalda neden hiç olmaz dedik. Kırsal alandaki evler bir iki katlı olduğu için çocuklar ilk yaşlarından itibaren dışarıda oynamaya başlarlar. Kırsalda büyüyen çocuklar “dışarı çok güzel dışarıda oyna gez” sözlerini defalarca duyduğu için alan korkusunu bilmezler. Oysa şehirde yetişen çocuklar “sakın dışarı çıkma büyük tehlikeler seni bekliyor çıkarsan ölürsün seni kaçırırlar” sözlerini duyma ihtimali vardır. Bu sözler alan korkusunun başlangıcıdır. Oldukça gereksiz olan alan korkusunun saçma olduğunu şöyle ispatlayabiliriz. Sadece bir günde alanlardan ve meydanlardan geçerek yer altı trenlerinde milyonlarca insan yolculuk ediyor. Hiç birisi korku yaşamıyorlar.
CESARETE ALIŞMAK
Birçok alışkanlık gibi cesarete de alışabiliriz.
Neyden korkuyorsak onun ne olduğunu anlamamız gerekir. Cesarete alışmanın yolu korktuğumuz nesnenin gerçekte ne kadar tehlikeli olduğunu anlamaktan geçer. Sürekli cesur davranışlar sergilersek zamanla cesaretli oluruz. Cesaretli olduğunuzda çok güzel duygularla birlikte olacaksınız.
FARE VE YILAN ÇİFLİKLERİ
Fare ve yılanlar özel çiftliklerde yetiştirilerek haşlama ızgara ve diğer şekillerde yapılarak yenen ülkelerin sayısı az değildir. Bu ülkelerde yaşayanların hiç birinde fare ve yılan korkusu yoktur. Tam tersine kardeşler arasında fare ve yılanları fazla yeme savaşları vardır. Korkulardan kurtulmanın köklerinde nelerin olduğunu öğrendik. Bize öğretilenlerden kurtulduğumuzda korkulardan da kesinlikle kurtuluruz.
SİZİ KORKUTAN DÜŞMANINIZ GÜÇLÜ İSE OKUYUNUZ
Yazmış olduğum tüm kitaplarımın evrensel ve dünya çapında olması için çaba ve gayret gösterdim. Bilgilerimden tüm dünya insanları faydalansın istedim. Şimdiki yazacağım cesaretin derin ve gizli sırlarına da herkes ulaşarak istifade etmesi dileğiyle…
Aşırı korkularınızın nedeni güçlü bilinen bir zümre veya örgüt ise kestirme yoldan nasıl kurtulacağınızın tekniklerini anlatacağım. Sizi korkutan örgütün korktuğu örgütü incelemeye alınız. Sizi korkutmaya kalkışanları hangi yöntemlerle yıldırıyor. Bu araştırmaları yaptığınızda büyük bir cesaret elde edecek korkularınızdan kurtulacaksınız. Sizi korkutmalar devam ediyorsa şimdide şöyle yapacaksınız. Sizi korkutmaya çalışanlar kolpacı olabilirler.
KOLPACILAR ZARF ATARAK KORKUTUYORLARDIR
Nedeni ise size zarf atıyorlardır. Gerçek anlamda size bir şey yapamayacaklarını bilmelerine karşın sizi manipüle edip yönlendirerek kendi kendinizi yıpratmanızı bekliyorlardır. Bu kolpacı düşmanlarınızı asıl dağıtmanın ve cesaretli olmanın bir yolunu daha yazacağım. Sizi korkutan örgütün karşıtı yani düşmanı olan örgütü nasıl olsa birinci aşamada takip etmiştiniz. Bu bilgilerinizi kullanarak onlarla birlikte yani düşmanlarınızın korkacağı örgütle birlikte olduğunuzu ima edin. Düşmanlarınız kendiliğinden dağılırlar. Bu basamakları aşarken korkunun gereksiz olduğunu da öğreneceksiniz. Korkmanıza hiç mi hiç gerek yok.
ALACAĞINIZ TEDBİRLER SİZİ KORKUTMASIN
Şimdi kafanıza belki takılır diye şu ayrıntıya netlik getirip açıklayayım. Sizi korkutan örgütün düşmanı olan örgüte girme çabalarım bana zarar vermez mi sorusunun cevabı çok açıktır. Zaten sizi ürkütmeye kalkışan bir kolpacı örgüt var. Bu örgütten devletinde haberi vardır. Sizin umudunuz olacak örgüte sempatiniz sadece teşebbüs olacağı için hiç sorun yaşamazsınız. Kolluk kuvvetleri diye bilinen polis ve askerler bile örgütlerin işleyiş ve yapısını bilmezler. Büyük ayaklanmalar sonucunda ulaştıkları resimler kanıtlar tutuklamalar sayesinde ellerinde listeler ve adresler oluşur. Kim bu örgütü seviyor kim ilgi duyuyor tespit etmesi imkânsızdır. Polis kendilerinde kayıtlı olanlarla ilgilenirler. Sizinle kimse ilgilenmez. Kendinizi koruma aşamalarında polisin önemli telefonlarına da ulaşacağınız için kendinizi korkutacak ihbarlarda da bulunursunuz.
AİLECE CESARET
Çocuklarınıza korkaklık içeren kitaplar yerine; cesurluk ve mertlik aşılayan kitaplar okutunuz. Kahramanca davrananları izleyen çocuklar korkusuz olurlar. Olaylar karşısında tırsmak; zor durumda kalmak yerine cesaretli bir duruş göstermenin tekniklerini öğretin. Ayrıca korkuları bırakıp cesareti yakalamalarına olanak tanıyın.
KORTUĞUNUZDA ŞUNLARI YAPIN
Cesaret uzmanı olarak birçok seminer verdim. Binlerce insanı korkularından kurtardım. Daha önce yazdığım “cesaretli olmanın yolları” adında yayınladığım kitabımda yankı uyandırdı. İletişim bilgilerimi de yazdığım için beni arayanların hepsine yardımcı oldum. Size de içtenlikle yardımcı olurum. Korkmayın her türlü olanaklarınızı kullanarak siz onları çökertin. Gelelim biraz önce yazdığımız korkudan kurtulma yönteminin ayrıntılarına; polis yasadışı örgütlere girenleri önemsemezler. Yaptıkları karıştıkları olaylarda devlete verdikleri tahribata bakarlar. Siz kendi yaşam alanınızı korumak için direnç gösterdiğiniz anlaşılır.
ÇOK KORKTUĞUNUZDA DEVLETİ HAREKETE GEÇİRİN
Size kolpa yapıp zarf atan örgütü onlarca yüzlerce kez ihbar etmenize rağmen bile polis harekete geçiyor mu? Hayır. Geçmez çünkü sizin ihbar ettiğiniz örgütü sadece ilgilenen polis gurubu takip ediyor. Onlara ulaşsanız bile amaçları sizi kurtarmak olmadığı için sizinle ilgilenmezler. Bu yüzden siz kendi kendiniz kurtarmaya çalışacaksınız. Polisi harekete geçirmek için şu yöntemi kullanabilirsiniz. Özgür yaşamınızı elde etmek için yapacaklarınızı yazıyorum. Sizi zor durumda bırakan örgütle ilgilenen polis birimine ulaşabildiyseniz birinci merdiveni çıktınız demektir. Şimdi bu polislere giderek veya telefonla kontak kurarak örgütün siz polislere tuzak kurduğunu anladım. Size de zarar verecekler diye ifade vermeniz onları harekete geçirir. Sizinle görüşmeye gelirler. Bu dirençleriniz ve mücadeleniz sistemde nelerin döndüğünü de öğretecektir. Bu yüzden cesaretiniz çoğalacaktır.
MAFYA VE TERÖR KORKUSUNDAN KURTULMA PROĞRAMI
Önce mafya ve teröristlerin yapılarına bakalım. Herkes kendi düşmanını kırmak için uğraşır. Devletlerin polislerinin bir kısmı organize suç olarak örgütlenmiştir. Bu polisler kolpacı ve zarfçı mafya olarak bilinen guruplarla savaşırlar. Ülkemizde gerçek mafya yoktur. Sadece dış ülkelerdeki mafyaya özenen kolpacılar vardır. Birde dış mafya ile bağlantılı olanlar vardır. Gelelim polislerin ilgilendiği diğer yasadışı örgütlere bunlar teröristlerdir. Terörle ilgilenen polisler organize suç polislerine göre daha önemli bir suç örgütleri ile savaşırlar. Terör örgütleri ülkelerinden memnun olmayan guruplar arasından çıkar. Bireysel ve münferit olaylarla ilgilenmezler. İlgilendiklerinde halk desteğini alamayıp yıkılacaklarını ve tükeneceklerini bilirler. Bu terör örgütleri bazı durumlarda kendilerine zarar verdiğini anladığı mafya elebaşçılarını sert şekilde uyararak korkutur. Sonrasında önemsiz gördükleri için fazla ilgilenmezler. Bu terör örgütlerinin sizinle de ilgileneceğini tahmin etmiyorum. Terör polislerinin ülkelerindeki haber alma örgütleriyle de irtibatları vardır. Şu gerçeği yazdığımda nelerin döndüğünü anlayacaksınız. Tam iki ton patlayıcı ile devletin ordusuna saldıran teröristlerden haberi olamayan devletin gizli örgütleri vardır. Böyle ilginçliklerin döndüğü dünyada yaşamaktayız. Dünyamızdaki ilginç ve gizemli olayları
“Kolpacılık ve zarfçı mafya”. (Kolpacılar ve çeteler)
“Gizlenmiş örgütler”. (Gizli örgütler gerçeği)
“Devlet derin”. (Derin devletin derinliklerindeki sırlar.)
“Muhbirlerin anıları”. (Muhbirlik gerçeği)
Kitaplarımda ayrıntılı olarak yazdım.
DEPREM KORKUSU
Deprem korkunun nedenleri bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Korkaklar, çevrelerindeki korkak insanların deprem konusunda saçma sapan anlattıkları sözleri sıkça duyarak afetlerden daha fazla korkarlar. Deprem olduğu dönemlerde korkaklardan senaryolar dinlemek en doğrusu olacaktır. Diğer sosyal çöküntülerin olduğu dönemlerdeki abartılı yalanlar duymazlıktan gelinmelidir. Bu ipuçları bile uygulansa cesaret kırılması olmaz. Kimse deprem korkusu yaşamaz.
PİŞMANLIKLAR VE KORKU
Pişmanlıklarımız uzun sürdüğünde vücudumuzu ve ruhumuzu korku saracaktır. Pişman olacağımız şeyleri yapmamak en doğrusudur ancak pişmanlıklar yaşadığımızda olayı karmaşık hale getirmememiz gereklidir. Pişmanlıklardan kurtulduktan sonra korkularımızda kendiliğinden kaybolacaklardır.
KENDİMİZİ KORKUTMAYALIM
Korkuları biz üretir ve biz zarar görürüz. Başkasının başına gelen korkuları görmezden gelmeliyiz. Daha fazla şekillendirerek korkulara hedef olmamalıyız.
GÜZELLİK VE KORKU
Cesaretli olmakta zorlanıyorsak bunu aşmak için şöyle düşününüz. Değerli ve önemli her şey zor kazanılır. Cesaret zorda olsa elde etmeliyiz. Cesaret güzellik hoşluk anlamındadır. Güzelliklerle olduğumuz sürece hiçbir şeyden korkmamalıyız.
CESARET VE KORKU
İnsanlığa en fazla zararı olan duygu korkaklıktır. Bu sözlerimizin doğruluğunu birkaç cümle yazarak kanıtlayabiliriz. Korkaklık bulaştığı insanı iğrenç, pasif, güçsüz, aşağılık ve şerefsiz yapar. Özetleyecek olursak korkularından kurtulan birey yüzlerce negatif duygudan da kurtulmuş olur. Herkes cesaretli olmak istediği için cesaretli insanlar çok sevilir. Dünyada hiç kimse korkak bir hayat yaşamak istemez.
KORKU VE CESARET ARASINDAKİ BENZERLİKLER
Gerçektende korku ile cesaret birbirlerine zıt olmalarına rağmen birbirlerine benzeyen yönleri vardır. Genel açıdan bakarsak cesarette gelişmek ve büyümek ister; korkuda aynı şekilde gelişmek ve büyümek ister. Diğer bir benzerliklerine geçersek ikisi de bulundukları yerde hükümranlık kurmak ve orayı ele geçirmek isterler. Birbirleri ile düşmanlıkları hep sürmüştür. Bu bölümü uzun yazmak konumuzun dışına çıkmak demektir. Korkuda cesarette fırsatı buldular mı kontrolü ellerine geçirirler.
KÖTÜ İNAÇLARI YOK EDEREK CESARETLİ OLMAK
Korkulardan kurtulmanın bir yolu yanlış inançlardan kurtulmaktır. Peki, yanlış inançlardan nasıl terk edilir. Birileri gelip bana durup dururken kötülük edebilir düşüncesi yanlış inançtır. Bu inanç korkunun temel kaynağıdır. Kendisine zarar verileceği hissi yaşayan biri düşünerek bu yanlış algısından kurtulabilir. Çevresinde kendi yaşadığı duyguların olmadığı insanların davranışlarını seyrederek üzerindeki baskıları dağıtabilir. Başkaları neden hiç umursamıyor da ben kendimi heba etmeye devam edeyim diyerek korkularını unutur. İnsanlar çevresine bakarak kendilerini yenileyebilirler. Hangi yanlış inanç insanı korkuya götürüyorsa ondan kurtulmanın yolu toplumun kurallarını izlemektir.
BAŞKANLIK VE CESARETİN ÖNEMİ
Topluluklarda sadece başkanın cesaretli olması bile yeterlidir. Yönettiği ülkeyi savunur ve kötülüklere karşı koruyabilir. Alt kadronun korkak olması pek önemli değil hatta daha avantajlı bir durumdur. Cesaretli yönetici korkakları daha iyi ve kolay yönlendirir. Ülkede hiçbir zafiyet yaşanmaz.
CEZAEVİ KORKUSUNU YOK ETMENİN YOLLARI
Bir insan ister içerde isterse dışarıda olsun kendi cesaret rotasını çizemiyorsa o insanın rotasına birileri yön verecektir. Cesaretli insan cezaevinde de korkularını yenecek güce sahiptir. Cezaevi korkusunu bitirmenin yolu insan öldürmenin her yerde ve her ortamda imkânsız ve zor olduğunu düşünmektir.
KORKUNUN VARLIĞINI SÜRDÜRMESİ YOK OLMA DÜŞÜNCESİDİR
Korkusuzluğa akademik olarak bakacak olursak istatistikleri ele almamız gerekecektir. Cesaretli olanların hiç birisi yok olmamıştır. Tam tersine bilimin bile onayladığı korkuların ölümlere neden olduğu gerçeği vardır. Korkusuz olmak için hangi yoldan yürüyeceğimizi öğrenip o yola girmeliyiz. Doğru bildiğimiz yol bizi elde etmek istediğimiz cesaret dünyasına götürecektir. Korku ve cesaret gerçektende ayrı, ayrı birer bir yoldur. Neden bazı insanlar cesaretli olurken diğerleri korkak oluyorlar? Bu sorunun cevabi ise şöyledir. Biz çocukken cesaret sokağında oynarsak cesaretli; korku sokağında oynarsak korkak pısırık yüreksiz olmak istemesek bile izlerinden zor sıyrılırız.
YANLIŞA DÜŞMEK CESARETİ BİTİRİR
Cesaretli olmak istiyorsak yanlışlardan uzak durmalıyız. Doğru yolda yürüyen insanlar hiçbir şeyden korkmazlar. Hak etmediğimiz bir durumla karşılaşırsak uzak durmalıyız. Doru işler yapan insanlara kimse uyarı yapmaz. Oysa yanlışların içersinde olanlar hep eleştirilere ve saldırılara hedef olurlar. Hiçbir çaba göstermeden birileri beni kurtarsın demek büyük yanlışlıkların başlaması anlamındadır.
KORKAK HAYVANLAR
Korkunun sadece insanlara değil hayvanlara bile zararı vardır. Korkak hayvanlar daha kolay avlanırlar. Korktukları için dikkatleri üzerlerine çekerler.
TELKİNLER SONUCUNDA YERLEŞEN KORKULAR
Çocukluktan bu yana korku duygusu ile büyütülen çocuktan cesaret beklenmez. Bir duygu çocuğa yerleştirilirse bu inanca dönüşür. Şimdi bu kötü aşılanan duyguları üzerimizden nasıl atarız konusuna geçelim. Korku duygusunun gerçekte önemsenmemesi gerektiği öğretilmelidir. Zamanla telkinlerle aşılanan bu yanlış duygular biraz sancılı bile olsa zamanla atılır. Korkunun yanlış olduğunu gören birey bir daha korkularla yaşamayı seçmez.
ÖDLEKLER NASIL ANLAŞILIR
Önce ödleklik ve korkaklık arasında ne fark vardır; hemen onu yazalım. Ödlek aşırı korkak demektir. Normalin üzerinde korkak olanlara ödlek denmektedir. Ödlek ve cesaretsiz birisi nasıl belli olur. Birkaç değil de birçok olaydan korkan birisi ödlek sayılmaktadır. Bunlar cesaretsiz yani halk dilinde ödlek olarak bilinen insanlardır. Ödlek olmak şanssızlık mıdır? Şöyle ki kendisi gibi ödlek bir ailede ve çevrede doğması şanslı olmadığını gösterir. Ödlekler sonradan kendilerini kurtarabilir mi? Evet ödlek isterse içinde bulunduğu korkulardan kurtulabilir.
KORKAKLIĞIN NEDENLERİ
Korkaklığın nedenlerinden biriside ihtiyaçlarımızın fazlasını elde etme çabalarıdır. Örneğin karnımız tok olduğu halde yemek yersek cesaretimiz azalır ürkek oluruz. Karnımız tok olduğunda yemek yersek acı çekeriz. Bu durum cesaretimizi kırar. Korkak insanları gözlemlediğimizde ihtiyaçları haricinde stoklamalar yaparlar. Aşırı yemek yersek cesaret veren genlerimizi bastırmış oluruz. Muhtaçlık hisleri vücudumuzu ve ruhumuzu ele geçirir. Yemeklerimizi düzenli ve kaliteli yersek cesaretimiz filizlenir.
ÜRKEKLİK VE KORKAKLIĞIN ZARARLARI
Ürkek bir yaşam sürmeye devam eden bireyler hayatları boyu aldatılırlar. Hiç kimse tarafından önemsenmezler. Tüm kötülükler onları bulur. Hatta şu gerçeği de yazınca her şey ortaya çıkacaktır. Evliliklerdeki yaşanan aldatma olaylarının büyük bir çoğunluğu korkakların başına gelmektedir. Korkaklar eşleri tarafında daha çok aldatılmaktadır. Bu bağlamda bir sonuca gidecek olursak dünyadaki kötülükler korkakları bulmaktadır. Sanat siyaset ticaret ve diğer sosyal yaşamda korkaklar hep figüran rolündedir. Hedeflerine hiçbir zaman ulaşamazlar. Korkularını cesarete dönüştürme çalışmaları yapacakları yerde başkaları başarıyor ben hep başarısız olacağım diyerek ömürlerini tüketirler. Gözü başkalarının başarıları üzerindedir.
KORKUNUN BAŞLANGICI KEDER VE ÜZÜNTÜDÜR
Kederlenmek insanın savunma gücünü bitirir. Herhangi bir beklentiniz olumsuz geliştiğinde kederlenme kaçınılmazdır. Böyle durumlarda yapmanız gerekenler vardır. Kazanmanın ve kaybetmenin olağan olduğunu düşünürsek işler düzelecektir. Keder ve üzüntü birleştiğinde korku oluşmaktadır. Kederden kurtulmanın diğer bir yolu ise size gelen olumsuz duyguları yok etmenin yolları olduğunu düşünebilirsiniz. Kendinizi çaresiz hissetmek yerine o anki yaptığınız işi değiştirin. Olanaklarınız varsa bulunduğunuz ortamdan uzaklaşıp yeni mekânlara gidin.
TOPLUM VE MEDYA KORKULARINDAN NASIL KURTULURUZ
Korku geçici cesaret kalıcıdır. Kendinizde cesareti bir kere oluşturdunuz mu artık hiç sorun yaşamazsınız. Şimdi korktuğumuzda neler yapmalıyız onu yazalım. Topluma hitap ediyorsanız veya televizyon proğramlarına katılıyorsanız şimdi önemli ve işinize yarayacak bir formül yazacağız.
Çok basit olan bu tüyo ile tüm korkularınızdan kurtulmayı öğreneceksiniz. Korkuyu seyredeceğiz. Korktuğumuzda bir süre sabırlı bir şekilde sakinleşmeye çalışacağız. Bu durum en fazla beş dakika sürer. Bir süre sonra her şey kendiliğinden hallolur. Korkuyu unutur gideriz. Toplum karşısında çevrenizi izleyiniz. İzlemek gözlemek insana güç verir.
İNSANLAR NEDEN KORKAK OLUR
Acıya alışmak insanı çok cesaretli yapar. Dünyamızda yeni katılan bir bebek düşünelim. Bir süre sonra aşı ve iğnelerin acısına savunmasız olarak hedef olacaktır. Yürümeye çalışırken defalarca düşecektir. Diğer yaşayacaklarını listelememize gerek yoktur. Acıya en baştan alışmaktadır. Diğer yandan hiç acı yaşamadan hayatını sürmeye çalışsa yürümeyi öğrenemeyecek. Aşı ve diğer tedavilerin acısına katlamasa sağlıklı yaşayamayacak.
HÜZÜN KORKUYA GİDİŞ DEMEKTİR
Hüzünlenmek adeta korkmak anlamındadır. Bünyeyi derinden çökerterek kalıcı korkulara neden olur. Hüzünlenmeye doğru gittiğinizi anladığınızda hemen önlemlerinizi almalısınız. Hüzün yolu cesaret yolu ile ters istikamettedir.
Not: Hüzünlü davranışlar göstermek gelin beni korkutun demektir.
KORKUDAN UZAKLAŞMAK ELİMİZDE
Korkaklığı terk etmenin en kolay yollarından biriside insanın kendisine önem vermesidir. Cesaretli olmaya bu şekilde başlanmalıdır. Gerisi kendiliğinden gelecektir. Korkuların kaynağında insanın pasifleşmesi vardır. Asla kendinizi küçümsemeyin. Bunu davranışlarınızla da ispatlayın. Topluma korku yayma çabasında olan guruplar önce bireylerin önemli olmadıklarını hissettirirler. Terör örgütleri de haydut sürüleri de bu yöntemi uygularlar. Korkunun yayılabilmesi için önemsizleştirme dalaveresini uygularlar. Bu çalışmaları sonucunda ilk olarak korkuttuklarından meyilli olanları kendi içlerine çekerler. Böylece diğerlerini de kolayca korkutmuş olurlar. Korkakların yaşamları araştırıldığında aşağılandığı hor görülerek büyüdüğü görülmektedir.
SUÇLULUK VE KORKULAR
Her olayda kendisinde suçluluk duygusu hissedenler korkak olurlar. Kötü olayların dışında kalmayı öğrenmeliyiz. Aşırı duyarlılıklar korkuya dönüşür. Birde olaylara müdahale edemediğimizi düşünürsek durumlar daha fazla karışacaktır. Bu seferde kendimizi pasif hissedip çöküntü ve çürüme ile birlikte korku çemberinin içersine gireceğiz. Korku ile başa çıkmamız için suç kavramından uzak durmayı ilke edinmeliyiz.
KORKULARIMIZI ATMANIN TÜYOLARI
Size kötü davrananlara tutum almaz sert tavırlar göstermezseniz korku sarmalından kurtulamazsınız. Korkusuz olmanın yollarından biriside kişiliğimizi sağlamlaştırmaktır. İnsanın başına gelen kötülüklerin çoğu ruhun bedenin ve duygularının zayıf kalmasından kaynaklanır. Daha önemli bir ayrıntıyı aktaralım. Yavaş kaldığımızı fark edenler baskılarını arttırarak biz korkutmaya devam ederler.
YÜZERKEN BOĞULMA KORKULARINDAN KURTULABİLİRSİNİZ
Suya girmeden önce mayonuza çengelli iğne takınız. Bu iğne sizi kramp girmesi sonucunda olan boğulmalardan kurtaracaktır. Kramp girme anında iğneyi çıkarıp kramp giren bölgenize batırın. Boğulmaktan böylece kurtulursunuz. Mayonuzun hem soluna hem sağınıza iğne takarsanız daha iyi olur. Hem ayak hem de kol bölgenize girdiğinde iğnenizi daha kolay alırsınız.
KORKUSUZ OLMAK İSTİYORSAK TEMBEL OLMAMALIYIZ
Tembellik insan ruhunda korkulara yol açar. Tembel insanlar korkak olurlar. Biz sevmediğimiz siyasetçilere ‘çok pasif’ deriz. Bu sözlerimiz o siyasetçilerin korkak olduklarını anlatır. Korkak yerine pasif kelimesini yakıştırırız. Pasiflik gerçektende korkaklık anlamındadır. Bir insan korkularından kurtulmak istiyorsa pasifliği terk etmelidir. Pasiflik uzun sürerse aşağılık duygusuna dönüşür. Özetleyecek olursak cesaretli olmak için kimseye muhtaç olmayacak şekilde çalışmalıyız.
KORKAK OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ
Yönetme isteğimiz azalır. Yönetici, başkan veya lider olmak yerine yönetilen sıradan biri olmayı düşünüyor ve öyle davranıyorsak korkak olduğumuzu anlayabiliriz. Başkalarının korkmadığı durumlar karşısında korkaklıklar sergiliyorsak cesaret ihtiyacımız var demektir. Korkaklığın bitirilmesini yazdığımız bir kitapta korkaklık testinin olması gerektiğini düşündük. Önce hastalık derecesindeki korkaklıkların tespitine gelelim. Bunu tespit edebilmek için hastalıkların genel yapısına bakmamız lazımdır. Psikolojik hastalıklar bölümüne giren korku soyut bir kavramdır. Eğer yapacağımız işlerde aksamalar oluyorsa korku bize zarar veriyor demektir. Günlük yaşantımız normal seyrinde devam ediyorsa korkularımızın şiddetli olmadığına inanabiliriz.
HATALARDAN VE SUÇLULUK DUYGUSUNDAN KURTULMAK
Yaşadığımız dünyada hatalarımız kesinlikle olacaktır. Dünyaya gelip hiç hata yapmadan ömrünü tamamlayan kesinlikle yoktur. Anlatımlarımızı sosyolojik açıdan ele alalım. Bir canlının bir canlıyı katletmesi hatanın da kabahatinde çok, çok üzerindedir. Tüm insanlar böcek öldürmüştür ve halen öldürmeye devam etmektedir. İstemeyerek veya zorunlu olarak öldürmeyenimiz asla yoktur. Bunu neden yazdığımı bir örnekle açıklarsam konu daha iyi anlaşılacaktır. Ben sahne ve gösteri sanatları sunan bir sanatçıyım. İl dışına bir aylığına turneye gitmiştim. Otelden daha rahat olduğunu bildiğim için eşyalı bir ev kiraladım. Evde kalıp gösterilerimi yönetiyorum. Evde haşereler olduğunu fark ettim. En çokta hamam böceklerine rastlıyordum. Hamam böceklerine hiç dokunmadım ve öldürmedim. Aradan bir süre geçtikten sonra böcekler yatarken yüzümde ve vücudumda gezmeye başladılar. Dolayısıyla yüzüme gelenleri alıp atıyordum. Sabah uyandığımda öldüklerine şahit olmaktaydım. Hayvanlar belkide beni sevdikleri için geliyorlardı ama ben uyku sersemi olduğum için onlara zarar veriyordum. Bunu neden anlattığımı tahmin etmişsinizdir. Bende dâhil isteyerek veya istemeyerek hayvanların yaşamına son veriyoruz. Biz insanlar hata yapmak için yaratıldık. Hatalarımız olduğunda onları gözümüzde büyütüp yaşantımızı zora sokmamalıyız. Bazı insanlar yaptıkları hataları yüzünden toplumdan uzaklaşırlar. Hayatlarını boş yere harap ederler.
Özet: Hayatı kendi akışına bırakırsak korkularımızdan tamamen kurtulabiliriz. Korkularımızı değil cesaretlerimizi çoğaltmanın yollarını arayalım.
KORKU KÖTÜ OLAYLAR OLACAĞINI DÜŞÜNMEKTİR
Belki şöyledir belki de şu tehlike başıma gelecek diye senaryo yazarsak korkarız. İşin en ilginç yanı ise bedenimize saldırı olmamasına rağmen tepki veririz ve kendimizi yıpratırız. Korkunun türleri arasında şu korku en tehlikelisidir. Korkutan birisi olmadığı halde korkmaktır.
BÖCEK KORKULARINDAN KURTULMANIN TÜYOLARI
Böcek korkusundan nasıl kurtuluruz. Böcekleri inceleyerek kurtulabilirsiniz. Böcekler bizim gözümüzle göremeyeceğimiz yiyecekleri yerler ve doyarlar. Bu şu anlama gelmektedir. İnsanlara zarar vermeleri büyük olamaz. Bu düşünceler üzerinden gidilirse böcek korkusu kalmaz.
MEZARLAR KORKAK YAPAR
Mezar diğer bir tanımlama ile kabir ziyaretleri ruhsal sorunlarla beraber korku duymamıza neden olur. Kesinlikle mezarlıklara uğramayın mezarlık ziyaretleri gündelik yaşamdan soğumamıza ve korkak olmamıza neden olacaktır. Mezar taşlarında yazılan yazılara da kesinlikle önem vermeyiniz. Cesaretli olmak istiyorsanız mezarlardan uzak durun. Mezarlarla ilgilenmek gündelik yaşam hevesimizi de yok eder.
KORKU VEREN KİTAPLAR FİLMLER KİTAPLAR
Korku ile ilgili edebiyat türlerinden çocukları uzak tutmalıyız. Korku aşılayan öyküler masallar hikâyeler kesinlikle anlatmamalıyız. Tam tersine bulabildiğimiz kadar cesaret veren kitaplar okutmalıyız. Toplumların korkak olmalarından yararlananlar bu tür kitapların yayınlarını engellemektedirler. Korkakların daha kolay yönetildiğini bilenler toplumların cesaretli olmalarını istemezler. Tiyatro oyunları sinema ve dizi filmlerinin birçoğu insanları korkak yapmak üzerine kurulmuştur. Bunları izlemek cesaret duygularını bitirir.
OLUMSUZ İNSANLAR PASİF KORKUNUN KAYNAĞIDIR
Düzgün dil kullanmayan argo konuşan daha bilinen bir terim kullanacak olursak kabadayı görünümlü insanlarla kontaktan uzak durunuz. Bu tür insanlar sizi korkunun içersine çekerler. Bu yapıdaki insanlar kendilerinden başka cesaretli insanı kabullenemezler. Kendilerini sürekli cesaretli göstermek isterler.
CESARETE DOĞRU GİTTİĞİMİZİ NASIL ANLARIZ
Cesaret insanlar için hayati değer taşımaktadır. Şu ana kadar olan korkularımızın yersiz olduğuna kanaat getirmeye başladıysak cesaretli olduk demektir. Korkunun anlamsız ve boş olduğunu gözlemlediğimizde her şey hallolmuştur. Korkular bize bir daha gelmemek üzere gitmiştir.
EZGİNLİK VE KORKU
Korkularımızdan kurtulmanın bir yolu ise en başta ezginliklerimizden kurtulmaktır. Ezgin insanlar korkuya daha çok yakın olurlar. Ezginlikten kurtulduktan sonra; kendimizi güvende hissedeceğimiz için cesaretli olacağız. Üzerinize zerre kadar bile ezginlik çökmeye başladığınızda üzerinizden silkinip atınız. Ezginliklerinize şiddetle karşı çıkmalısınız. Ezginlik bize yapılan iç saldırılardır. Nasıl dışarıdan bize yapılan insafsızca yapılan kötülüklere karşı çıkıyorsan içimize düşen bozukluklarla da mücadele etmeliyiz. Özetlersek kendi önlemlerinizi alırsanız cesaretli olursunuz.
MARŞ DİNLE
Korkuları yok etmede marşların önemi büyüktür. Marş dinlemek ve söylemek insana cesaret verir. Marş dinlediğiniz de korkularınızın cesarete dönüştüğünü hayretle göreceksiniz. Kendi marşınızı kendiniz yazıp söyleyebilirsiniz.
KORKU VE ZENGİNLİK
Korkusuz olmak zengin olmaya benzer. Hemen açıklayalım. Bir insana ailesinden servet kaldıysa işi kolaylaşır. Zengin olarak yaşamaya devam eder. Kendiside çaba gösterirse daha fazla zengin olur. Şimdi asıl konumuz olan korkuya geçelim. Kokusuz olmamızda zenginlik gibi ailemize bağlıdır. Bize cesaretin önemi anlatılmamışsa korkak ve pısırık oluruz. Eğer bizi kendine güvenen korkusuz bir çocuk olarak yetiştirildiysek özgür ve mutlu yaşarız. Bir aile düşen çocuğunu yere düştükten sonra nasıl ayağa kalkacağını öğretmelidir.
DÜŞEN ÇOCUKLAR
Çocuk düştüğünde acilen ayağa kalkıp ayağını hızlıca birkaç kez yere vurup yoluna devam etmesi anlatılmalıdır. Bu davranış ona özgüven kazandıracak düşmekten korkmayacaktır. Bu eğitim sonrasında yaşarken başına bir olay geldiğinde bunu kendisine bir engel olarak görmeyecek yoluna devam edecektir. Hayatta pes etmemeyi öğrenenler cesaretli olurlar. Cesaret veren çizgi filmler çocuğa seyrettirilmelidir. Böyle yöntemler uyguladığınızda çocuğun içindeki cesaret volkanı harekete geçer cesur ve gözü pek olur.
ACİZLİK VE KORKU
Korkulardan kurtulmanın anlatıldığı bir kitapta acizlik bölümü de olmalıdır diye düşündük. Aciz olanlar daha çok korku hastalığına yakalanırlar. Etraflarından emir beklerler. Bu yüzden cesaretli olmak için önce acizliklerden sıyrılmalıyız. Muhtaç olduğunuzda baskılara boyun eğerseniz baskılar seri olarak gelecektir. İnsanlar sizi insafsızca kullanacaktır. En baştan direnç gösterdiğinizde ise baskıları en baştan kovmuş olacaksınız.
HASTALIK KORKUSUNDAN KURTULMAK
Önce şunu belirtelim insan kolay, kolay hasta olamaz buna inanalım. Ne zaman hasat oluruz şimdi onu yazalım. Kendimizi hasat olmaya iyice alıştırınca daha net söylemle hastalığa odaklanınca hastalanırız. Evi olmayıp ta dışarılarda yatmak isteyenler kesinlikle hasat olmazlar. Onların odaklanacakları başka sorunları olduğu için hastalık onları bulmaz. Hasta olurum veya hasta oldum korkusundan kurtulmanın yollarını öğreneceğiz. Çocukluğumda öğrendiğim bir yöntemi de size aktaracağım. Çevremizde hasta olanları duyardım. Herkesin üzüldüğünü görünce hastalık korkunç bir şeymiş diye düşünürdüm. Daha sonraki izlenimlerim şu şekilde olunca hastalanmaktan ve hastalıklardan hiç korkmadım. Hasta oldu denen insanlar bir süre sonra normal hayatlarına dönüyorlardı. Hiçbir değişiklikleri yoktu. Bu nasıl oluyor diye düşündüm. Sonra hastalıkları şöyle yorumladım. Yolda yürürken ayağımızın tökezlemesine benziyor. Bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam ediyoruz. Böyle bir durumdan neden korkalım ki!
Özet: Sadece hastalıklardan değil hayatta hiçbir şeyden korkmamalıyız. Bunu başarmanın yolu kendimizi bir süre cesaretli olmaya alıştırıp sonrada bu alışkanlığı devam ettirirsek cesaretli olabiliriz. Şunu unutmamalıyız. Korkacak olaylar olmamasına rağmen korkuları bizler üretiyoruz.
CESARET BİR SANATTIR
Korkakların yaşamları incelendiğinde haysiyetsiz ve erdemsiz olduklarını anlarsınız. Cesaretli olmak aşama gerektirir. Cesaret bir sanattır, bir sanatı öğrenmek çalışma gerektiriyorsa cesareti de kademe, kademe öğrenmek en doğrusudur. Cesaretli olmayı ruhumuz algılamalıdır.
KURUNTULARIN KORKUYA DÖNÜŞMESİ
Korkulara neden olan bir davranışımız daha vardır. Gerçekte olmadıkları halde hayalimizde canlandırdığımız düşünceler sonucunda kuruntular oluşur. Kuruntulu ortamlarda uzun süre kalınırsa korkuya dönüşür. Böyle durumlardan uzaklaşmak bizi cesaretli yapar. Kuruntularımızla ilgili bir örneği yazalım. Uzun süre yük taşıdığımızda veya çok fazla bedensel hareketler yaptığımızda vücudumuz tepki verecektir. Çok çalıştırdığımız kaslarda ağrılar kesinlikle olacaktır. Bu ağrılarla karşılaştığımızda telaşa kapılırız. “Fıtık oldum”, felç geçirdim” gibi onlarca evham yaşarız. Kuruntu duygumuza yoğunlaştığımız için nedenlerini unutup algılamayız. Bunun sonucunda ise vücudumuz gerçekten direncini yitirip gerçek çökmeler olur.
GELECEK KORKUSUNDAN KURTULMAK
Bir olayı iyice çözmeden korkmaya başlamamalıyız. İyice araştırıp nasıl bertaraf edileceğini öğrenmeliyiz. Korkulardan böylece kurtulmuş oluruz. Gelecek korkusu nasıl ve neden olur, konusuna devam edelim. Gelecek korkusu asılsız ve gereksiz bir davranıştır. Bu yazılarımıza birde şu terimi ekleyince konu anlaşılacaktır. Gelecekten korkmak kesinlikle geleceğimizi düzeltmez tam tersine geleceğe yapacağımız yatırımlarımızı engeller. Hiçbir insanda gelecek korkusu olmaz. Dış etkenler yani yakın çevremizin bizi sürekli uyarması sunucunda bulaşan bir durumdur. Kendimizi ne kadar garantiye alabiliriz ki olağanüstü bir durum yaşandığında sarsıntı kesinlikle olacaktır. Tedbirlerin hiçbir işe yaramadığını öğrenmeliyiz. Böylece gelecek korkusundan kurtulmuş oluruz. Korku yaşamadan olanaklarımız varsa bize mutluluk veren tedbirleri almamızın zararı olmayacaktır. Oysa durup dururken ileride şu felaketler başıma gelecek diye korku senaryolarıyla kendimizi yıpratmamalıyız.
Sanatı ve mesleği olmayanların gelecek korkuları daha fazla olmaktadır.
İNSAN RUHUNU VE KARAKTERİNİ KORKU ŞEKİLLENDİRİR
Karakterimizi ve ruhumuzu korumak istiyorsak cesaretli olmanın yollarını öğrenmeliyiz. Korkak insanların karakter yapıları hantal ve güçsüzdür. Karaktersiz insanlar her zaman için psikolojik baskı altındadırlar. İnanılmaz ölçüde başarılar elde etmek istiyorsak karakterimizi güçlendirmeliyiz. Tüm korkak insanların sosyal çöküntü yaşadığı ve ruhsal sorunlu olduğu kesinlikle gerçektir.
Korku duygularının hükümranlık sürdüğü bir insanın sevinme ve güven duyguları yok olmak üzeredir.
KİLO ALMA KORKUSU
En tehlikeli korkulardan biriside kilo alma korkusudur. Tehlikelidir çünkü bilinçsiz olarak zayıflamaya kalkışmak tüm organlara zarar verir. Vücutta hastalıklar oluşur. Ruh dünyası çelimsizleşir. Yaşama heyecanı biter. Birey kara diyetlere başlamak yerine kilo alma korkusundan acilen kurtulmalıdır. Kitabınız tüm korkulardan kurtulmanın yollarını açıklamaktadır.
GÖK GÜRÜLTÜSÜ KORKUSUNDAN KURTULMAK
Gök gürültüsünden korkmak kadar saçma bir şey toktur. Bunu nasıl ispatlarız konusuna gelince hemen yazalım. Dünyadaki tüm insanlar gök gürültüsü sonucunda oluşacak tehlikelerden zarar görmek istese bile başaramazlar. Bu piyango çekilişi gibi bir durumdur. Nasıl tüm dünya insanları piyango almalarına rağmen başarılı olamıyorlarsa yıldırım çarpması da olasılık dışıdır. Gök gürültüsü ve yıldırım çarpmalarından kesinlikle korkulmamalıdır.
DENİZ CANLILARI KORKULARINDAN KURTULMAK
Yengeç ve diğer canlıların ısıracağı düşüncesi bazı insanları denizden mahrum bırakmaktadır. Sadece psikolojik olan bir korku olmasına rağmen deniz korkusu olanların sayısı çoktur. Peki, bu tür korkularımızdan nasıl kurtuluruz. Birinci önlem hareket halinde olduğumuz sürece denizdeki canlıların küçükleri vücudumuzu yakalayamaz. Çünkü ağızları küçüktür. Köpek balıkları birçok denizde bulunmazlar. Köpek balığı saldırdığında karşı saldırıya geçin. Böylece köpek balığından kurtulursunuz. Köpek balıklarının saldırdığı birçok insan yara bile almadan kurtulmuşlardır. Köpek balığının saldırısı sadece şok etkisi yapar. Aynı gün içersinde beni üç kez yengeç ısırmaya kalkıştı. Üçünde de hareketsiz olarak denizin içersinde duruyordum. Yengeçlerin büyükleri bile deriyi yaracak kadar ısıramıyorlar. Büyük bir güçleri yok. Yengeçler el ve ayak parmaklarını ısırmaya çalışıyorlar. Önlemlerinizi aldığınızda hiçbir olumsuz hadise başınıza gelmeyecektir.
CESARETLİ OLMAYA HAZIRLIK ÖZGÜRLÜK İLE BAŞLAR
Özgürlüğümüzü ele geçirmeden kesinlikle cesaretli olamayız. Korkutulmak istenen insanların önce özgürlükleri yok edilir. Neden ve niçin korkak oluruz sorusuna ayrıntılı cevaplar bulacaksınız. Bu cevaplardan bir tanesi de başkalarının baskısı altında yaşamak; korkuyu kabullenmek demektir. Korkak davranışlarımızın temel nedeni muhtaçlıklarımızdır. Bizler ihtiyaçlarımızı rahatlıkla karşılayacak olanaklara sahip olursak korkularımızda kendiliğinden bitecektir. Cesaretli olmanın yollarının başında özgürlük gelmektedir. Özgür hayat yaşayanlar bu düzlemde cesaretlide olmaktadırlar. Korkak davranışlar göstermek zorunda kaldığınızda kendinizi cezalandırınız. Kendinize zor bir görev vererek bunu yapabilirsiniz. Hava yağmurlu ise bilerek kendinizi ıslatın. Bu davranışlarınızın sonucunda vücudumuzu yöneten mekanizmalar bize cesaretli olmayı öğretecektir. Cezadan korkan ruh önce duygulara sinyal gönderecek daha sonra bu ikilem düşüncelerle karara bağlanacaktır. Bu karar en çok zarar gören bedenimizin işine gelecektir. Beden rahatlamanın huzurunu ve mutluluğunu yaşayacaktır.
DÜNYADA KAÇ TANE CESARETLİ İNSAN VARDIR
Cesaretli olmamız için korkuya ve cesarete yakından bakmalıyız. O halde hemen insanların iç dünyalarında neler dönüyor ona bakalım. İnsanların egolarında ve benliklerinde yönetme isteği vardır. Daha net anlatmaya çalışırsak şu gerçeği unutmamalıyız. Tüm dünyadaki insanlar cesaretli birer kral olmanın peşindedirler. Yeter ki yönetecekleri korkak vatandaşların olduğu bir ülke bulsunlar. Bu cesaretli kral kaç yaşında mı olmalı dediniz? Konuşmayı bilsin yeter. Eline fırsat verildiğinde çevresini yönetmeye, kendi arzuları düzleminde herkesi korkutmaya başlayacaktır. İnsanlar çıkarları olduğu için dünyanın korkaklarla dolu olmasını isterler. Dünyamızda tüm ülke yöneticilerinin yanlarına seçtikleri bütün yardımcıları cesaretli olmamalıdır ki; iyi yönlendirilebilsinler. Bu kural insanlığın varoluşundan beri aynı işlemektedir. Bu kuralların bizlere neyi gösterdiği aleni olarak belli oldu. Biz diğer dünya insanlarından daha üstün ve cesaretli olmalıyız ki bizi kimse kullanamasın.
CESARETİN ÖNEMİ VE DEĞERİ
Cesareti olan birisine uyurken bile kimse saldıramaz. Korkaklara ise suçu olmasa bile sözel ve fiziksel olarak saldırılara uğrarlar. Cesaretli olanlar hiçbir korku yaşamadan hayatlarını sürdürürler. Cesaretli olanların yanında korkaklarda güvencede olurlar. Cesaretin önemi ve değerini anlatmak sayfalar tutacaktır. Özetleyecek olursak cesaretliler daha güven içinde yaşarlar. Tek bir cesaretli insana binlerce insan saldıramaz.
KORKU BİZİ FAKİRLEŞTİRİR
Korkularımızın birçok zararı olduğu kesinlikle gerçektir. Bizi ruhsal olarak çökertmesinin yanı sıra zamansal ve parasal olarak ta zayıflatmaktadır. Gereksiz korkularımızı yok etmek için hiç lüzumu olmayan önlemler alırız. Bu işlemleri yaparken zamanımız boşa gider hayatımızı yaşayamayız. Korkularımızdan kurtulmanın yollarını ararken gereksiz malzemelere paralar verildiği için fukaralık olur. Bu olaylar şunu bize öğretmektedir. Gereksiz korkuları üzerimize en baştan almamalıyız.
KORKU SALAN MEKÂNLAR
Mezarlıkları gezmek insanları korkak ve ürkek yapar. Kesinlikle mezarlıklara gitmeyin. Çok zorunlu iseniz kısa kalmaya gayret edin. Mezarlıklarla ilgili konulara girmeyin uzak durun. Hastanelerde mezarlıklar gibi negatiflikler oluşturur. Hastanelere de uğramayın. Hastaneler insanların cesaret duygularını kırar. Hastaneleri hastalık yuvası olarak düşünün. Daha önce yazdığım kolpacılık ve zarfçı mafya kitabımda nasıl cesaretli olunur bölümleri de vardı. Yine kolpacıların insanları korkutmak için ortopedik hastaları kullandıklarını yazmıştım. Kolu bacağı sargılı olanları korkutmak istedikleri bireylerin karşısına yani görebilecekleri yere getirirler. Amaçları yaralıları gösterip korku salmaktır. Amaç sargılı olanı gören birey korkar beklentisidir. Korkutulmak istenen birey zarfı almazsa senide böyle yaparız gibilerinden kelimeler söyleyip uzaklaşırlar.
KAYBETMEYİ KABULLENMEK VE CESARET
Kaybetmeyi göze almayan birçok insan aşama, aşama korkak olmaktadırlar. Korkuya yenik düşmemek için riskleri göze almalıyız. Dünyada yapılan baskıların tümü bizlere kaybedersin korkusunu aşılayarak başarılmıştır. Cesaretli olan insanlara çocukluklarında korkaklıktan bahsedilmemiştir. Korkuyu bilmedikleri için korkmazlar.
HEYECAN
Heyecanlanmaya kendimizi alıştırmamalıyız. Heyecan korkuları beraberinde getirir. İçinde bulunduğumuz durumları abartısız olarak algıladığımız sürece heyecan ve korku yaşamayız. Heyecana kapılanlar sadece kendileri korkmakla kalmayıp çevresindekilerin de tedirginlik yaşamalarına neden olur.
DAĞA ÇIKMA VE KORKAKLIK
Sosyalleşmeden uzaklaşmak korkuya yakın olmak demektir. İnsanlar ne kadar çevreleri ile uyumlu olurlarsa özgüvenleri de yüksek olacaktır. Korkak insanları gözlemlediğimizde toplumun dışında kaldıklarını hemen fark ederiz. İnsan yapısında kendisinden uzakta kalanları dışlamak ve korkutmak içgüdüsü vardır. Diğerlerinin kendisini koruyacağını ve kendisine bir saldırı olmayacağını düşündüğü için onları sindirmeye ve korkutmaya kalkışır. Bu davranışlarını destekleyenlerde olunca korkularını ve baskılarını arttırır. İnsan içgüdüsünden bahsettik ilk insan topluluklarında daha vahşi saldırılar olurdu. Günümüzde eğitimlerin artması saldırıların şiddetini azalttı. Kabilelerden ayrılıp başka bölgelere giden insanlar bulundukları yerlerde yakalanıp; delici, kesici, zedeleyici, bereleyici ve zehirleyici aletlerle topluca öldürüldüler. Günümüzde bile halen ırk ve din savaşları yoğun olmasa da sürmektedir. Saldırıların köklerinde kontrol edememe korkusu yatmaktadır. Yakınındakini kontrol edebilirken uzaklaşanlara ise hak tanımamaktadır. Dağa çıkma kavramı bu yok edilmelerin sonucunda başlamıştır. Daha önce yazmış olduğum bir kitapta dernekleşmenin tehlikesinden uzun, uzun bahsetmiştim. Dernekler kafatasçılığa kadar gider insanları eski vahşi günlerine döndürür. “Sen bizim dernekte değilsin”, “siz bizim düşmanımızsın” gibi tehlikeli sürece girmek olasıdır. İstihbaratı güçlü devletler bu yapılanmaları sezdiğinde çözüm ürettikleri için kıyımların önüne geçilmektedir.
KORKULAR KÖTÜRÜM DEMEKTİR
Korkakların nelerden korktuğunu araştırdığımızda şu gerçeklerle karşılaştık. Adeta kötürüm hastalığı gibi tehlike saçan korkaklık illetinin miras kalır gibi aileden kaldığını gözlemledik. Bir insan neyden korkuyorsa aynı korku ailesinde de bulunmaktadır. Analizlerimizin sonucunda korkunun köklerinde ailelerin olduğunu anladık.
ANİ ÖLÜMLER VE KALP KRİZLERİNİN ANA NEDENİ KORKUDUR
Ani ölümlerin kalp krizlerinin ve sebebi belirtilmeyen ölümlerin tek nedeni korkudur. Bunun için bir an önce korkularımızdan kurtulmalıyız. Korkulduğunda ani ölümler gerçekleşmektedir. En ilginç olanı ise korkuların bünyeyi yavaş, yavaş yok ederek öldürmesidir.
Not: İçinize cesareti yerleştirirseniz ihtiyaç olduğunda siz farkında olmasanız bile istem dışı davranışlarla kendinizi
KORKUYU HER TÜRLÜ YOK EDEBİLİRSİNİZ
Korkularımızdan kurtulmanın yüzlerce yolunu öğreneceğiz. Korkularımızı büyük bir düşman canımızı inciten iğrenç ve asalak olarak görmeliyiz. Ondan nefret etmeliyiz. Korkulardan bir anda kurtulmanın yolları da var. Yavaş, yavaş yok etmenin yolarlıda bize hangisi uygun ise onu seçeceğiz. Korkularımız çok fazla ise tane, tane belirleyerek kurtulmakta fayda olacaktır.
KORKUNUN HER PİKSELİ TEHLİKE DEMEKTİR
İnsan vücudu korku kareleri seyrettiğinde yaşamsal davranışlarında bozulma olur. Çocuklarda ve gençlerde hayati önem taşıyan organların gelişimi tamamlanamaz. Korku karelerinin oluşması insanın yok olmaya gidişi anlamındadır. Ruh hastalıklarının tümünde korkular vardır. Cesareti elde eden insanlar ruh hastası olmazlar. Hayatta korkacak hiçbir şeyin olmadığını bilirler.
KORKUYA GİDEN BIKKINLIKLAR
Yaşantımızı bıkkınlığa götürmemeliyiz. Bıkkın hayatların sonu korkaklıktır. Bizlerin bıkkın olduğunu görenler hemen atağa geçip bizi korkutacaklardır. Bu insanlığın soyut ama somut olarak uyguladığı sıra dışı davranışlardır. Bir yazar olarak yazdığım tüm terimleri inanarak yazmışımdır. Hepsinin ispatı vardır. Kendi halinde uyuklayan kafasını yana eğmiş kimseye zararı olmayan bıkkın görünüşlü olanların ensesine tokat yapıştırıldığına tanık olanlarınız vardır. Veya daha başka rahatsız edecek fiziksel bir davranışa maruz bırakılırlar. Korkularımızdan kurtulmak için bıkkınlıkları bir kenara bırakmamız yeterli olacaktır. İnsanların birbirlerini küçümsemek aşağılamak ve korkutmak için fırsatlar kolladığını unutmamalıyız. Fırsat vermek korkutulmamız anlamındadır.
ALDIRMAZLIK VE KORKU GERÇEĞİ
Aldırmazlık dediğimiz duygu bizleri cesaretli yapacak öğelerden birisidir. Aldırmaz tavırlar takınan bireyleri kimse korkutamaz. Kendimizi olayların içersine attığımızda bizleri korkutmak isteyenler içersine girmeyi kabullendiğimiz ortamda bizleri istedikleri gibi yönlendirirler. Kendi menfaatleri karşısında korkutabilirler. Korkutma isteği olanlar aldırmaz tavırlar takınan insanlara bulaşmaya cesaret edemezler. Korkuya alışmış daha aleni anlatmak gerekirse korkuya meyilli ve hazır olanları korkutmayı tercih ederler. Vahşi doğada bile bu kurallar geçerlidir. Korkusuz olarak gezen bir hayvana saldırı olmaz. Oysa ürkek, ürkek duran hayvanlar daima saldırıların hedefi olmaktadır. İnsan topluluklarının içersinde de durum aynı işlemektedir. Toplulukları yönetenler diyelim ki birisine iş buyuracak sizce hangi özellikleri taşıyan birey seçilir. Ben istediğiniz işi yapabilirim izlenimi veren yöneticinin yanına yakın olan birey daha uygundur. Bir yazar olarak örnekleri uzatarak konu dışına çıkmak istemiyorum. Konumuz olan korkularımızdan nasıl kurtuluruz konusuna gelince görüntümüze önem verirsek korkularımızdan ve kötülüklerden kurtuluruz. İnsanların büyük bir kısmı işin kolayına kaçmayı sorunsuz olarak işlerini halletmeyi severler. Daha kolay korkutulabilecek birileri varken korkutulma ihtimali az olanla kimse uğraşmaz.
AKREPTEN KORKANLARA AKREP ŞİŞ IZGARASI
Böcek haşarat korkusundan kurtulmak isteyenler bu bölümü okuyarak kurtulabilirler.
Böcek ve haşarat korkusu olanlar şöyle düşünmektedirler. Böcekler gelip beni yerse ölürüm. Böcek görünce kaçmalıyım. Hatta bunu abartanlar akrep ısırmasın diye yüzünü gözünü sararak uyumaktadır. Şimdi akrepten korkmayanlar akrebe ne yapıyor onu seyredelim.
Dünyanın bazı ülkelerinde akrepler şişe takılarak ızgara yapılmaktadır. Yine birçok ülke böcekleri leblebi fındık gibi yeme alışkanlıkları vardır. Yağlı olan böcekleri tavada veya tencerede pişirirken tadı kaçmasın diye kendi yağında pişirip yemektedirler. Eşek arılı pastalar kurabiyeler, içinde haşaratlar görünen çubuklu şekerler büyüklerin ve çocukların ilgi odağı olduğu ülkelerde çekirgelerin güzel çıtırdadığını özenle anlatarak satmaya çalışan satıcıların olduğunu düşündüğünüzde hiçbir şeyden korkmayacaksınız. Tüm korkularınızdan kestirme yoldan kurtulacaksınız.
KORKUTMA KORKUTARAK DURDURULUR
Bizi birileri korkutmaya kalkıştığında neler yapmalıyız. Korkutma olayı fazla uzun sürüyorsa yapılacak tek hareket vardır. Bizde karşı taraf gibi saldırıya geçmeliyiz. Bunun aksini yaparsak sonuç bellidir. Sonsuza dek korkutulma ile baş başa kalırız. Kitabınızda korkuları defetmenin birçok yolunu bulacaksınız ama en etkilisi ve gerçekçisi budur.
KORKUSUZ OLMANIN GERÇEKÇİ TÜYOLARI
Korkusuz olabilmek için çok fazla idealist olmamalıyız. İnsani duygulara gereğinden fazla önem verirsek korkak oluruz. Kendimizi korumamız gereken olaylar karşısında birazda olsa kalpsiz olmazsak ortamdan ağır darbeler alırız. Gereksiz duygulara saplanıp kalınmaktansa yeni duygularımızı geliştirerek cesarete gitmeliyiz.
KORKAKLIĞI BİTİRMENİN YOLLARI
Korku duygusunun köklerinin altında acıma duygusu bulunmaktadır. Acıma savunma sistemimizi çökertir. Kendimizi savunacak gücümüzü elimizden alır ve bizi pasifleştirir. Bize kötülük yapmak isteyenlere fırsat vermiş oluruz. Acıma anımız en zayıf olduğumuz dönemdir. Korkak olanların birçoğunun acıma hisleri de gelişmiştir. Acıma olayını biraz daha açarsak şu gerçek ortaya çıkacaktır. Birileri bize zarar veriyorsa dünyanın en tabiatın kuralı kabul edilen savunma düzeneğimizi harekete geçirmeliyiz. Böyle yapmayıp ta acırsak bizleri daha fazla korkuturlar. Cesaretimiz kırılır ve huzursuz oluruz. Cesaretli olabilmemiz için önce diğer duygularımızı denetlemeyi öğrenmeliyiz. Bunların başında gelen acıma duygumuzdur. Cesaretli olmak istiyorsak acıma duygusundan uzak durmalıyız. Bir çocuğun acıma duygusunu benimsemesi ileride korkak hayat sürmesi demektir. Çocuklarımıza gereksiz olan acıma duygusunu öğretmemeliyiz.
Not: Başkasına acımak kendimizi korkutmak anlamındadır.
KORKULAR ÜZERİMİZE GELDİĞİNDE NE YAPMALIYIZ
Üzerimize tehdit savrulması sonucunda korkuya kapılırız. Sadece bir tehdit etmek vardır. Ortalıkta oluşan herhangi bir olay veya fiziksel bir hareket yoktur. Böyle bir durumla karşılaştığımızda gülüp geçersek korkulardan ve fobilerden kurtulabiliriz. Bunun tam tersini yapıp üzerimize atılan belli belirsiz olayları kurgulayarak büyütmüş hale geliriz. Basit bir tanımlama getirecek olursak nasıl davranmamız gerektiği ortaya çıkacaktır. Özellikle ev kadınları tanımadığı insanları evlerine aldıklarında onların art niyetlerinden kurtulamayıp zarar görmüşlerdir. Hâlbuki en baştan kabul etmemiş olsalardı sorun yaşamayacaklardı. Korku konusu da aynı işlemektedir. Biz en baştan tavrımızı koyup korkuyu istemezsek korku bize bulaşamayacaktır. Huzursuzluk yaşamak istemiyorsak korkuyu içimize almamalıyız.
En anlamlı korku başkalarına vereceğimiz zararlardan korkmaktır.
KORKUSUZ YAPAN YİYECEKLER
Yürek yemek insanları cesaretli yapmaktadır. Eğer tabiatın kanunlarına karşı çıkarsak doğa bizi cezalandırır. Bizler duygusal davranıp hayvanların yüreğini yemezsek durumlar şöyle gelişecektir. Bizler güçsüz düşünce hayvanlar kendi varlıklarını korumak için bizleri yiyeceklerdir. Yönetemeyen bilgisiz insanlar sonunda nasıl yönetiliyorsa cesaretli davranışlar sergilemeyenlerde korkulara hedef olurlar. Biz insanların yaşamları seçtiklerimizle ilgilidir. Korkak bir hayatı seçersek ömür boyu ürkek ve pısırık yaşarız. Cesareti seçtiğimizde ise cesurluklar önümüze çıkacaktır.
Sarımsak tüm korkuları vücudumuzdan atan bir bitkidir. Sarımsak yiyen hiçbir insanda korku kalmaz. İnsanları korku çemberinin içersine hapsetmek isteyen guruplar insanların sarımsak yemesini engeller.
KORKU VE DİĞER DUYGULARIMIZ
Korkunun en başta duygularımızın düşmanı olduğunu açıklayabiliriz. Duygularımızı zayıflattıktan sonra ise düşüncelerimizi karmaşık hale getirip vücut yapımızı çürütür. İnsan ruhunun korkusuz olduğu doğrudur. Bu konuyu ayrıntılı olarak diğer bir kitabımda yazmıştım. Korku ruhumuzu kolay, kolay sarsamaz ancak davranışlarımızı etkileyecek hale gelmesini ruhumuz engelleyemez. Bedenimizde titreme oluşturduğu için vücut sarsıntı geçirir. Bu olumsuzluklar sonucunda bedende ağır tahribatlar oluşur.
DEĞER VERİLMEME UTANGAÇLIK= KORKAKLIK
Toplumları korkutma girişiminde olan yöneticiler önce değersizleştirme girişimlerinde bulunurlar. Değersizleştirmenin sonuç vermesi toplumun korkaklığa itilmesi demektir. Kendini değersiz hisseden insanlar haklarını aramazlar. Korku ve baskı içersinde yaşamaya alışırlar. Bu düzlemde çekingenlik çemberinin içersine dolarlar. İçlerinden az sayıda olan korkuya alıştırılamamış olanlar ise kolayca sindirilirler. Azınlıkta kaldıkları için asla haklarını arayamazlar. Toplumları baskı altında tutmanın negatif etkileri çok tehlikelidir. Toplum korkak olduğu için ülkelerine yapılan saldırılarda pasif kalırlar. Ülkelerini koruyamadıkları için daha büyük esaretlerle karşılaşırlar.
CESARET ZENGİNLİK VE ŞANS
Yaşam şartları korkuları ve cesareti önemli oranda etkiler. Çok rahat ortamlarda yetişenlerin cesarete ihtiyacı olmadığı için bu duyguları pek gelişmez. Diğer yandan sürekli tehlikelerin içersinde olanlar korkularını üzerlerinden atarlar. Cesaret duygusu bastırılabilir. Cesaretli olmanın kötü olduğunu defalarca duyanlar cesaretten uzak dururlar. Cesaret zenginliğe benzer. Zengin ailelerde nasıl doğuştan zengin oluyorsa; cesaretli ailelerde doğanlarda cesaretli olurlar.
KAFA KARIŞIKLIĞI VE KORKU
Korku toplumu üretmek isteyen baskının efendileri halkların kafasını karıştıracak yöntemler uygularlar. Kafası karışık olan toplumlar pasifleştiği için daha kolay yönetilir. Kafanız karıştığında yapacağınız en önemli davranışlar şunlardır. Yaşantınız için en önemli iş neyse tereddütsüz olarak onu yapın. Önemsiz işlerle uğraşmanız sizi yoracak ve yıpratacaktır. Önlem almadığınızda ise korku işe karışıp ruh dünyanızı bozacaktır. Kafası karışık olanlar asla doğru kararlar veremez.
Doğru karar vermenin yolu; o anki “amaçlarınızı” düşünmektir. En kararsız anınızda bile ne yapmak istediğinizi ve hedefinizi düşünmeniz anında sizi doğru kararlara götürecektir. Özcümle amaçsız olanlar kararsız kalırlar.
(“Kararlarını yönetemezsen; karar seni yönetir.”)
TEHLİKELERE KARŞI NASIL ÖNLEM ALIRIZ
Kendimizi her ortamda deşifre etmemeliyiz. Korkulara hedef olmamanın yolu gizemli olmaktır. Korkulardan kurtulmanın yüzlerce yolu bulunmaktadır. Bir tanesi de şimdi yazacağımız mistik yapıdır. Sizi korkutma amacında olanlar sizi çözmek isteyeceklerdir. Çok fazla sevimli ve sempatik olmayınız. Bunu çoğunlukla sizi gözetleyerek fırsat bulurlarsa yanınıza gelip tuzak sorular sorarak yaparlar. Bu tür olaylara karşı uyanık olmalıyız. Aşırı kuşkucu olmamıza tabii ki gerek yoktur bu doğru, ama negatif olaylar yaşamamak içinde gerekli tedbirlerimizi almalıyız. Aslında çocukluğumuzdan beri bize öğretilen duygulardan biriside biraz kuşkucu olmanın faydalarıdır. Bunu yaşayarak bile öğrenmişizdir. Büyüklerimiz birisinin dolap yapacağını anlayınca gözüm bu şâhısı hiç tutmadı bu adamla kontak kurmaktan uzak duralım derler. Büyüklerimizde şu sözü duymayanımız yoktur. Yabancılar karşı dikkatli ol sana zarar verirler. Böylece tehlikelerden kurtulmayı yaşayarak öğrenmiş oluruz.
YÜRÜME VE CESARET
Cesaretli olmanın yolları yürümeyi bilmekten geçer. Cenazeye gider gibi yürüyen birisi cesaretli değil görüntüsü verir. Eller arkaya bağlanmış şekilde yürümek insanda cesaret duyguları oluşturur. Ellerimiz cebimizde yürüyebiliriz. Şimdide nasıl yürümemeliyiz. Hangi yürüyüş tarzından kaçmalıyız. Ayağımızı yere sürterek yürümek bizi korkaklaştırır. Korkak ve ürkek olduğumuz hemen belli olur. Yürüme konusu cesaret gerektiren adam öldürme sanatı sayılan askerlikte daha çok önemlidir. Yürüme eğitimlerine diğer eğitimlerden daha fazla zaman ayrılmaktadır. Yürüme bu yüzden yaşantımızda önemlidir. Bu özet örnekten sonra asıl konumuz olan nasıl cesaretli oluruz konusuna dönelim. Cesarete ulaşmak için davranışlarımızı düzene koymamız gerektiğini öğrendik. Adımlarımız uyuşuk ve yavaş atmamalıyız. Kararlı ve kontrollü adımlar atarak yürümek en doğrusudur.
HİÇ BİR CANLI KORKAK VE YILGIN DOĞMAZ
Korkak doğmadığımız için; içimize sonradan aşılanan korkuları ve fobileri yok edebiliriz. Çocuklar neden korkak olarak yetişirler. Birinci neden ailenin adeta bilerek çocuğu ürkek yapma çabaları sonrasında olmaktadır. Aile çocuğu korkuya alıştırır. Çocuk korkmadığında sert direktifler uygularlar. Çocuğun cesaretsiz olmasının ikinci sebebi ise ailenin çocuğun karşısında korkaklıklar sergilemesi sayesinde gelişmektedir. Çocuk ailesini korkarken gördüğü için onları örnek alır. Korku çocuğa sanki bir miras gibi kalır. Bilerek korkak yetiştirilen çocuklar korku hastalığından daha zor kurtulurken; korkuyu ellerinde olmayarak çocuklarına miras bırakan ailelerin çocukları korkuyu daha kolay atlatırlar. Bu çocuklar kendi çocukları olduklarında korkak yetiştirmezler.
KORKU ÇADIRININ İÇİNE ATILANLAR
Çocuklara hırsızlık olaylarını terane şekline getirecek şekilde anlatırsak; korku çemberini çocukların etrafına sarmış oluruz. Çocuklarımızı kendi elimizle korku çadırının içersine hapsetmiş oluruz. Şu ayrıntıda çocukların cesaretli olmalarında önemlidir. Ağlamaklı davranışlar sergileyen çocukların birer korkak adayı olduklarını unutmamalıyız. Mızmızlık ve huysuz yetişen çocuklar ileri yaşlarda kendilerini koruyamazlar. Bu çocuklar sert şekilde uyarıldıklarında hatalarından döneceklerdir.
KORKU VE CESARET
Korkunun kaynağını araştıracak olursak sorumluluk sayılan olaylarla alakalıdır. Sorumluluklarını yerine getirmeyenler çeşitli korkular yaşarlar. Korkulardan kurtulmak için vebal altında kalmaktan uzak durmalıyız.
Dejenere olmuş seviyesiz semtlerde yaşamakta insanın cesaretini azaltmaktadır. Cesaretli olmak için bu tür yaşam alanları tercih edilmemelidir.
KORKAKLARIN ÖZELLİKLERİ
Korkaklar sağlıklı bir yaşam sürmezler. Tüm kötülükler korkakların üzerine bürünür. Bu durum şunu ispatlamaktadır. Sağlıklı bir ömür geçirebilmemiz için korkaklığı bırakmalıyız. Korkakları neye benzetebiliriz derseniz avcısını bekleyen avlaklar diyebiliriz.
İLK İNSANLAR
Günümüzden önce yaşayan insanlar, zor hayat şartlarında vahşi doğada hiç korkmadan yaşamlarını sürmüşlerdir. Korkusuzca davranmaları ömürlerini uzatmıştır. Daha anlaşılır cümle ile anlatacak olursak; ölümle ilgilenmedikleri için uzun yıllar yaşama şansını elde etmişlerdir.
KORKAK VE FOBİ HASTASI OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ
Şimdi korku nedir nasıl algılanmalıdır. Fobiler bizim günlük işlerimizde aksamalara yol açıyorsa önlem almanın zamanı gelmiştir. Daha açık anlatımla hastalanırız diye elimizi birkaç kez dikkatlice yıkamak fobi değildir. Bir örnek daha verecek olursak her şey anlaşılacaktır. Evden sokağa çıktığımızda kapıyı kilitledim mi diye kontrole gitmekte sorun olmaz tam tersine bizi tehlikelerden korur. Ancak bu kontroller üçü geçerse durumlar aleyhimize olarak değişmektedir. Tedavi önlemlerimizi almakta yarar olduğuna karar vermeliyiz. Korku veya fobi ikisi de insanı toplum gözünde küçültür. Korkuyu nasıl tanırız sorularına cevap bulacağız. Yolda yürürken düşme tehlikesi atlatıp tedirginlik yaşamak korku değildir. Buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Hayatta hepimiz birkaç kez yaşamışızdır. Aşırı derecede parasız kaldığımızda sarsılırız. Bu davranışımızda korku sayılmamaktadır. Olumsuz bir durum olmadığı halde korkular yaşamak tam anlamıyla hastalıktır.
VAATLER VE KORKULARIMIZ
Vaatlerin sonu tehdide yıpranmaya ve korkuya gider. Gereksiz vaatlerde bulunmak tehlikeli ortamlar oluşturur. İnsan ruhunda hantallık ve güvensizlik oluşur. Korkak insanların hayatları alıştığında başka bir terim bulamadığımız için vaat kar oldukları görülmüştür. Cesaretli olmak istiyorsak dünyayı kurtaramayacağımızı bilmeliyiz. Kimsenin kimseyi kurtaramayacağı bir dünyanın içersindeyiz. Herkes kendi kendisini kurtarsın düşüncesine inanmalıyız. Vaat etmek siyasetçilere yakışır. Onlar sistemi yönetme güçleri oldukları için vaatlerini yerine getirmeseler bile onları korkutmak zordur. Çünkü onlar siyasetçidir. Onlar tüm devletin olanaklarını kullanabilirler bizler ise sadece cebimizdeki parayı kullanabiliriz. Özetle biz vaatlerimizi yerine getirmediğimizde uyarı alırız. Süreci iyi yönetemediğimizde ise fırsatçılar tarafından korkutuluruz.
KORKAN BİRİSİNE YARDIM ETMEK
Korkuları olan birisine yardım etmek istiyorsak önce nelerden korktuğunu öğrenmemiz ve tespit etmemiz gereklidir. Gündemdeki cesaretli devlet adamlarında bahsedilmelidir. Cesaret veren filmler seyretmesi sağlanmalıdır.
İÇİMİZDEKİ KORKULARI YOK ETMENİN YOLLARI
Korkuların önüne set çekilmezse yaşantıda aksamalar olacaktır. Kendi kendimize Korku yüklemiş oluruz.
Eğitimlerin aksaması iş hayatında gerilemeler. Bunların sonucunda ise finansal ve sosyalleşmede çökmeler yaşanacaktır.
KORKULARIN KENDİLİĞİNDEN BİTENLERİ
Her olumsuzluktan bir korku üretilebilir. Eskiden olmasına rağmen önemini yitiren birçok korku vardır. Elektriğim olmadığı dönemlerde hurafe korkuları çok yaygındı. Günümüzde bunlar tamamen yok oldu. Bunlara örnek olarak "al karısı" olabilmektedir. Karabasan kâbus ve diğerleri de yok olanlar arasındadır. Eskiden olmayıp ta yeni çıkan fobilere de rastlayacaksınız.
YENİ ÇIKAN KORKULARDAN KURTULMANIN RACONLARI
Kendisine hiçbir şey olmadığı halde fobileriyle yaşayan insanlar var. Cesaret konulu seminerler düzenlediğim dönemlerde bir kitap yayınlamıştım. Kitabın ismini “cesaretli olmanın yolları” olmalı dedim. Bu isimle yayınlandı. Kitap yayınlandıktan bir süre sonra insanlık tarihine katılan yeni korkular oldu. Bu yeni çıkan korkuları kitabımda göremeyen okurlar hemen kitabın yayınlanma tarihine bakıyorlardı. Bu yeni çıkan korkulardan bir tanesini size yazabilirim. Korkunun adı aynen şöyledir. “Müslüman korkusu” hatta yeni çıkan bilim kitaplarına ve ansiklopedilere “İslam fobisi” olarak kayda geçmiş durumdadır. İslam fobisine yakalananlar için tedavi ve incinme merkezleri bile açılmış durumdadır. Bu korkuya kapılanları tedavi etmek için neler yapılmalıdır. Diğer birçok fobinin nasıl giderildiğini kitabınızda bulacaksınız. İslam vuruğu fobisine yakalanan bireyleri Müslümanlarla aynı mekânda önce kısa aralıklarla tutmak gereklidir. İslam fobisi olan birey kendisine bir şey olmadığını gözlemleyince hastalık sarsıntısını atlatacaktır. Tedavinin birinci basamağından sonra İslam sarsıntısı geçiren bireyi daha uzun süre Müslümanlarla birlikte yaşama olanağı sağlanmalıdır. Bir süre sonra İslam korkusu yaşayan birey kesinlikle fobisinden kurtulacaktır.
KORKU
Fobiler ürkütebildiği herkesi ürkütür. Korkunun bir özelliği ise şöyledir. Bir aileyi korkutacaksa ailenin bir ferdine ulaşmasının yeterli olduğunu bilir. Korkuyu aşıladığı aile bireyi diğerlerine korkuyu bulaştırır ve korkak bir aile ortaya çıkar. Korku dünyada ışık hızından daha hızlıdır. Korku ve korkaklık septik olduğu için korkaklarla temasta bulunmamalıyız. Çekingenlik bir süre sonra korkaklık oluşturur. Çekingen olmak ürkek ve korkak olmak demektir. Birde şu ayrıntı önemlidir. Tedbir almamakta korkaklık yapar. İyi tedbir almayan insanlar korkular yaşarlar.
KORKU DÜNYASI VE ÇEKİNGENLİK
Kazanacağımız işlerden vazgeçmemizin temel nedeni kesinlikle korkulardır. Bu korkular nasıl oluşur ve kimler tarafından bize sunulur. Bu sorunun cevabı sizin aklınızdan geçenden başka bir şey değildir. Rakiplerimiz ve sistemin makinistleri; bizim korkak ürkek ve çekingen olmamızı istemektedirler. “Dünyanın içine ilk girdiğimizde korkudan ağlarız.” Ağlama nedenimiz nedir, derseniz başımıza neler geleceğini bilmediğimiz içindir. Dünyadan gidene kadarda korkular bizi hep ilgilendirmektedir. Bir insan cesarete nasıl ulaşır; çekingenliklerini derin nehirlerin coşkulu sularına atarak.
KORKUYU ÖĞRENMEK
Nelerden korktuğunuzu listeleyip çözümleme yapmalısınız. Dünyamızdaki en çok korkulan olaylar gizemli olaylardır. Şöyle ki nelerle karşılaşacağınızı bilmediğiniz durumlarda korku olmasa bile savunmasız kalırım düşüncesi gelişmektedir. Böyle korkulardan kurtulmak için araştırmacı olmalısınız. Araştırmalar yaparken yanılgıya düşmemeniz için konunun uzmanları ile kontak kurmalısınız.
FİLMLER VE KORKULAR
Toplumlar neden korkak olurlar. Siz bir toplumda bu hafta cesaret filmi seyredeceğim deseniz çok dikkat çekersiniz. Herkes size anlamsız bakışlar gönderecektir. Oysa siz ben korku filmi seyredeceğim demiş olsaydınız hangisini seyredeceksin bizde seyredelim diyeceklerdir. Toplumlarda korku bu nedenlerden dolayı yaygınlaşmaktadır. Acilen önlemler alınarak durumlar tersine çevrilmelidir. İnsanlar korku filmlerine değil cesurluk filmlerine özendirilmelidir. Özetleyecek olursak çok korkutanın değil çok cesaret veren filmlerin peşine düşülmelidir.
YOK, OLMA VE ÖLÜM KORKUSU
Olabilecek durumlara kendinizi alıştırmanız sizi tüm korkulardan arındıracaktır. Hemen bir tanımlama yapalım. Ben altmış yaşına yaklaşmış biri olarak ölüm kaçınılmaz olduğunu biliyorum. Kesinlikle öleceğimi bildiğim için asla korkmuyorum. Korkmama nedenim yaşamaya geldiğim dünyadan gitmenin de değişmez bir kural olduğunu beynime yerleştirmemdir. İnsanı en çok korkutan olaylar; gözlemlediği kendisinin yaşayarak öğrendiği deneyimleridir. Korkuları değil cesareti yaşamaya özen gösterin. Kısa bir süre sonra korkularınızdan arındığınıza sizlerde şaşıracaksınız.
CESARETLİ OLMANIN KOLAY TÜYOLARI
Cesaretli insanların özgüvenleri de yüksektir. Bu özellikleri mutlu olmalarını sağlamaktadır. Korkaklık ve ürkeklik mutsuzluk ve yönetilmek demektir. Korkular bir alışkanlıktır. Kendinizi neye alıştırırsanız sizi yöneten beyin hep onu yapar. İşte bundan dolayı korkulardan kurtulmak kolaydır. Kötü alışkanlıklar basit tekniklerle bitirilebilir. Korkular yaşantımızın erozyonlarıdır. Yaşantımızı paramparça ederler. Ruhsal hastalıkların büyük bir kısmı korkakların üzerine bulaşır.
HASTALIKLAR VE CESARETLİ OLMAK
Altını ıslatma hastalığının kaynağının korkular olduğunu bilim adamları açıklamışlardır. Günümüzde bu tür hastaların cesaretli olmaları sağlanınca altlarını ıslatmadıkları tespit edilmiştir. Baş ağrıları ve bayılma hastalıklarının korku ile bağlantısı ispatlanmıştır. En bilinen bir konuyu aktarınca her şey anlaşılacaktır. Seçilme ve sınav günlerinde birçok insanın mide sorunları yaşadığını hepimiz biliriz. Sınav ve seçilme durumu bittikten sonra ağrılar kendiliğinden kaybolmaktadır.
Not: Bu olay şunu anlatmaktadır. Korkular geçtikten sonra karın ağrıları da son bulmuştur. Cinsel zayıflıklarında köklerinde korku vardır.
KORKU ÇEMBERLERİNİ YARMAK
Cesaretin tek engeli korku duygularına inandırılmamızdır. Bu inancı tersine çeviremediğimiz sürece cesaretli olamayız. Cesaretli olmak için önümüze birkaç engel çıkabilir. Bu engeli aştığımızda hedefimize ulaşacağımızı ve mutlu olacağımızı hesap etmeliyiz. Bu korku çemberini yaramayanların hiçbir insan cesaretli olamaz. Cesarete ulaşırken oluşan cerahatleri deşmek insana büyük zevkler verir.
KORKU NASIL OLUŞUR
Sistemi ve parayı yönetenlerin piyasaya daha fazla egemen olabilmeleri için korku senaryoları üretmesi cesaretli insanların direncini kırar. Cesaretli olduklarında çok kötü sonuçlarla karşılaşacağını hisseden bireyler korkak olarak yaşamanın anlamlı olacağını düşünürler. Cesaretin düşmanı korkudur. Cesaretli olmaktan korkutulan insanlar daha çökertilir ve daha kolay yönetilirler. Hayatta her iş risklidir. Eğer başaracağımız bir işte risk varsa bunu fazla önemsemeden hedefimize gidersek başarılı oluruz.
SENDİKAL FAALİYETLER
Sendikalar insanların hayatını kurtarır. Bireyin iş hayatının garantisidir. İnsan hayatında çalışmak önemli bir yer tutar. İşinden uzaklaştırılan birçok insan çeşitli sorunlar yaşamaktadır. İşsizliğin sosyal ekonomik boyutlarının yanı sıra psikolojik sorunları da vardır. Sendikalar çalışanların tüm haklarını korur.
KORKAKLIK İLLETİ
Hayatta en kötü duygu korkaklıktır. Korku insanlara duygusal ruhsal ve bedensel zararlar verir. Cesareti seçmeye karar verene kadar bu acılar devam eder. Korku illetinden kurtulma kararı geleceğimizi iyi yönde belirlemektedir.
DEVLETİ KİMLER ÖRNEK ALIR
Korkak devlet yöneticilerinin olduğu bir ülkede halkın tamamı cesaretini yitirir. İnsanlar korkuyu seyrettikleri için korkaklığı öğrenirler Vatandaşların büyük bir bölümü mafyadan kaçmayı saklanmayı ve gizlenmeyi öğrenirken geri kalanlarda mafyanın yanına sığınır. Çünkü bu yapılanları seçtikleri devlet yöneticileri de yapıyordur.
KORKUNUN YUVALANMASINI ÖNLEMEK
Kendi, işlerimizi bırakıp başkalarını düşündüğümüzde korkulardan kurtulamayız. Tüm araştırmalar bu doğrultudadır. Vücut bütünlüğümüz bize uyarı sinyalleri gönderir. Bu uyarıları anlayıp kendimize zaman ayırırsak tekrar cesaretli günlere döneriz.
KORKAKLAR NE ZAMAN CESARETLİ OLURLAR
Önemli olan korkularımızdan nasıl kurtuluruz konusudur. Şimdi öğrendiğim bir gerçeği sizlere aktaracağım. Korkaklar sürekli korkutulmasa bile kendileri korkacak bir şeyler bulma konusunda ustalaşırlar. "Cesaretli olmanın yolları kitabımda söyle bir cümle yazmıştım. Korkaklar diğer insanlarında korkak olarak yaşamaları için korkusuzca savaş verirler. Gerçektende bunu yaparken cesur insanlar gibi davranabilirler.
KORKUSUZ OLMAK İÇİN EN ETKİLİ KURAL
Cesaretli olmanın tüyolarından birisiniz size aktaracağız. Dünyadaki diğer başarıların sırları cesaret içinde geçerlidir. Nasıl mı? Örneğin zengin olmak mutlu olmak için ne yapmalıyız desek cevap riskleri göze alarak çok çalışmak olacaktır. İşte bu kural korkularımızdan kurtulmak içinde aynı işlemektedir. Korkusuz olmak için tehlikeleri göze almalıyız. Kendimize sürekli cesaret verirsek vücudumuz ve ruhumuz cesarete alışacak korkuyu ise ret edecektir. Kitabınızda korkularımızdan nasıl kurtuluruz sorusuna yüzlerce cevap var. Ancak sadece bu kuralı bile uygulasak cesaretli oluruz. Nasıl bir sanatı öğrenmek için o sanatın içine girmek gerekiyorsa cesaretli olmak istediğimizde de cesaretin içine girmemiz gerekir.
KORKUYU VE CESARETİ NASIL ÖĞRENİRİZ
Doğuştan kimse korkak olmaz. Çocuk büyüme çağındayken şu sözleri duyarsa yükseklerden korkacaktır. "Oraya çıkma düşersin", " buraya bakma gözün kararır bayılırsın"'yükseklerde durma parçalanır yok olursun" çocuk büyüdükten sonra yükseklere çıkmayı bırakın adım atmaktan korkar halle gelir. Korkudan sığınaklar bile aramaya başlar. Konumuza dönmek şartıyla bir kara mizah benzeri bir cümle yazalım. Çocuğunun korkak tavırlar sergilediğini görenler anne babalar bu çocuk korkak alıştı doktoramı götürsek acaba veya bu çocukta filan akrabası gibi ürkek ve ödlek oldu her şeyden korkuyor diyenler kendi hatalarını görmezler. Bu anlatılanlar gösteriyor ki! Cesaret ve korku çocuklukta öğreniliyor. Hem de görerek ve yaşanarak.
İNSANLAR NEDEN BİRBİRLERİNİ KORKUTURLAR
Korku insanları pasifleştirir. Yaşam enerjilerini çökertir. Bununla birlikte daha az yaşarlar. Korkakları korkutmanın dünya genelindeki nedeni daha önceden dünyayı terk etmeleri içindir. Korkakların az yaşaması diğerlerine yaşam alanlarının açılması demektir.
KORKUDAN KAZANÇ SAĞLAYAN ÖRGÜTLER
Dünyayı yöneten bir örgüt her zaman varlığını korumuştur. Dünya var olduğundan bu yana varlığını sürdürme nedenleri gizli örgüt elemanları ölseler bile aynı görevi çocukları devam ettirmektedir. İnsanları korkutmanın esaret altına almanın büyük faydalarını bildikleri için temas halinde oldukları diğer örgüt üyeleriyle çalışmalarını sürdürmektedirler.
Korkuların en çok bilineni diyebiliriz. Kökleri çok eskilere dayanmaktadır. Bu korkunun ana nedenleri arasında çocuğa yanlış bilgi yatmaktadır. Çocuk henüz yeni yürümeye başladığı andan intiba ren “sakın evden uzaklaşma”, “insanlar çok tehlikelidir”, “başına bir iş gelir”, “seni hemen yok ederler”, “kimse seni korumaz” sözlerini sık duyduğu için korkak olur.
Büyüdüğünde ise durumlar değişmemektedir. Yanında birisi olmadan kalabalığın içersine çıkamaz. İnsanlardan korkar haldedir. Psikolojik kronik bir korku hastalığıdır. Birçok korku hastalığı gibi derinleşmeden tedaviye başlanmalıdır. Gerçekte böyle bir korkunun olmadığı ispatlanmalıdır. Korku yaşayan birey kısa sürelerle alanlarda bırakılmalıdır. Daha sonra ise bak alanda kalmana rağmen hiçbir şey olmadı denerek korkusunun gereksiz olduğu anlatılmalıdır.
BEKLENTİLER BİZİ KORKAK YAPAR
Korkak bir hayat yaşamamak için beklentilerimizi sınırlamalıyız. Beklenti halinde olanlar aynı zamanda çaresizlerdir. Beklentilerimiz bizim ruh dünyamızı da zayıflatır ve çökertir. Beklentiler insanları korkak ve ürkek yapmasının yanı sıra karaktersizde yapmaktadır. Beklentileri olan bireyler en kolay korkutulan ve kullanılabilen insanlardır. Beklenti duygusu dünyamızda o kadar önemli yer tutmaktadır ki tek başına bile bir kitap yazılabilir. Çünkü insanlığın büyük bir bölümünü beklentiler oluşturmaktadır. “Siyaset beklenti”, “sanat beklenti” “ticaret beklenti” bu şu anlama gelmektedir; hayatımızda beklentilerimizi kontrol altına almaz isek sorunlar yaşarız. Gereksiz beklentiler insanları korkak yaptığı gibi hayal dünyaları ile birlikte dünyalarını da bozar. Beklentileri olanlar özgür davranışlar gösteremezler. Baskı altında ve eziyet içersinde yaşarlar.
Özet: Korkutulmamak ve yönlendirilmemek için haklarımıza razı olup hak etmediklerimizi beklememeliyiz.
GURUR DUYGUSU BİTERSE CESARETTE BİTER
Medyaya çıkıp yardım isteyenlere hepimiz rastlamışızdır. Aslında bunlar hayatlarının en büyük hatalarını yapmaktadırlar. Gururlarını bitirdikleri için cesaretleri de kalmaz. Diyeceksiniz ki televizyona çıkanlar her şeylerini kaybettikleri için yapıyorlar. Televizyona çıkmanın ne kadar cesaret istediğini de unutmamalıyız. Bu cesaretlerini kendilerini kurtarmak için kullansalar hiç sorunları kalmayacaktır. Olumsuzluklarla dolu her davranış insanların korkak olmasına neden olur. Olumsuzluklardan ve gurursuzluklardan uzak durmak bizleri cesaretli yapacaktır.
BASİT KORKULARDAN KURTULMANIN YOLLARI
Bizleri rahatsız edip korkutmaya kalkışanlar bizden güçsüz olduğunda ne yapmalıyız. Şimdi konuyu anlaşılır hale getirdikten sonra hemen çözümlere geçeceğiz. Aslında bize gücü hiç yetmeyecek olduğunu anladığımız birileri bize sözel olarak saldırılar yapmaya başladığında en mantıklı nasıl davranmalıyız. Bunları en uygun olarak bakışlarımızla uyarmalıyız. Öfkeli ve sinirli olarak bakış attığınızda size yapılan sözel saldırılar duracaktır. Karşı taraf sizi korkutmaya veya zor durumda bırakmaya devam edince başına gelecekleri bildiği için sizden uzaklaşacaktır. Eğer böyle yapmayıp diğer türlü fiziksel saldırı ile defetmeye çalışırsanız zararlı çıkarsınız. Küçük bir hedefe saldırmakla suçlanabilirsiniz. Bakışların halletmeyeceği hiçbir olay yoktur. Buna rağmen yine diğer ihtimalide belirtelim. Bakışlarınıza aldırmayıp size yine kolpa yapılıyorsa saldırılarınızı bakışlarla beraber sözelleştirmeniz gereklidir. Basit ve sıradan korkuları olayları çok fazla tatsız hale dönüştürmeden halledebilirsiniz.
YIKIMLARDAN FELAKETLERDEN VE KORKULARDAN KURTULMAK
Korkaklıktan kurtulmanız için korkulu senaryolardan uzak durunuz. Felaketlerden tehlikelerden bahseden yakınlarınız varsa onlar sizi korkak yaparlar. Bizlere ne bozuk düzenin nede niteliksiz yaşamın faydası olur. Zararlı her davranış ruh dünyamızı yavaşlatır. Cesaretli olabilmemiz için güzel ortamlarda akıllı insanlarla olmalıyız.
YALNIZLIK VE KORKU
Yalnız kalmak korkma nedeni değildir. Korkak birileri ile yaşamaktansa yalnızlık iyidir.
KENDİMİZİ KORKUTMAMANIN YOLLARI
Psikolojik kitaplar ve sohbetler korkunun kaynağıdır. Bu sohbetlere katılmayınız. Bu tür kitapların hepsi zararlıdır. Sadece psikolojik kitaplar değil diğer hastalıklardan bahseden kitaplarda insanlara korku ve tedirginlik salar. Bunların ispatını hemen yazabiliriz. Siz ister psikolojik ister bedensel bir hastalığı anlatan bir kitap okuduk diyelim. Hastalığın belirtilerine odaklanırız. Daha sonra ise evhama düşeriz. Kitapta yazan alametin bir tanesi bile olsa tamam ben bu hastalığa yakalanmışım diyerek hayıflanmaya başlarız. Bu davranışlarımız bizim vücut direncimizin kırılmasına ve gerçekten hasta olmamıza sebep olur. Doktora gittiğimizde doktorların hastalık bulma gayret ve çabaları dikkatinizi çekmiştir. Hastalık bulamadıklarında açı çektiklerini yüzlerinden anlarız.
HEP KORKAK YANLARINIZI DÜŞÜNMEYİN
Cesaretli olmak için önce korkulu sözleri unutmalıyız. Eksik yanlarımızı tamamlama çabasına girmeliyiz. Korktuğumuz anların üzerine gitmeyip başarılarımızdan cesur olduğumuz anları anımsamalıyız. Korkaklığın sonu olmadığını aklımızdan çıkarmamalıyız. Olumsuz anılardan uzak durmak doğru bildiklerimizin üzerinde kararlıca durmak bizi cesaretlendirir.
UTANGAÇLIK DUYGUSU KORKUYA DÖNÜŞÜR
Aşırı utangaçlık insanda korkuya ve endişeye dönüşür. Bu aktardıklarımızın doğru olduğunu hemen anlayabiliriz. Korkaklara baktığımızda aynı zamanda ürkek ve utangaçlardır. Bu duyguları cesaretlerini kırmış yok etmiştir. Biz insanlarda onlarca duygu vardır. Bu duygularımızdan hangisi etkin hangisi pasif bunu yaşadığımız olaylar belirler. Ama asıl bu dengeyi ruhumuz duygularımız ve düşünce üçlüsü yönetmektedir. Bu mekanizma utangaçlığa yöneldi mi bedenimizi korku kaplar ve bizi tutsak eder. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu utangaçlığımızı azaltıp girişken olmalıyız. Nereye kadar utanacağız nereye kadar kaçacağız ikilemini çözdükten sonra her şey düzene girecektir.
KURUNTULARIN KORKUYA DÖNÜŞMESİ
Hayatımızda birçok olay olmaktadır. Bu olaylardan gereksiz ve anlamsız olarak etkilenmemiz bizi olumsuz hale dönüştürecektir. Bunun sonucunda ise korku duygumuz harekete geçecektir. Korku sinyalleri alan bedenimiz diğer ayrıntıları terk edip korku senaryolarına kapılacaktır. Korkuların ortaya çıkmasının yüzlerce nedenlerinden biriside hiç olmadık durumlarda kuruntuya kapılmaktır.
Not: Somut bir gelişme olmadığı halde kuruntulu bir davranış sergilememiz bizi kötülüklere götürür.
NEDEN CESARETLİ OLMALIYIZ
Parası az olan birisi cesaretli ise parası çok olanı geçer. Cesaretli davranıp etkili bir ticaret yaparsa parası çok olanı gerilerde bırakır. Atılgan olmanın önemini ticari hayatı incelediğimizde anlarız. Çok eski köklü firmalar yerlerinde sayarlarken yeni iş hayatına başlayanlar kat, kat zengin olmuşlardır. Cesaretin önemini kavradıktan sonra hayatımızın her basamağında önemli makamları elde edebiliriz.
İÇİMİZDEKİ VE DIŞIMIZDAKİ KURGULAR
Gördüklerimiz duyduklarımız ve algıladıklarımızdan korkarsak buna dış algılar diyebiliriz. Eğer dışarıdan sözel veya fiziksel bir operasyon yoksa iç algılama olarak tanımlayabiliriz.
KORKULARIN ÖLÇÜLERİ NELERDİR
Korkan bireyin korku belirtileri dışarıdan gözlemlenebilecek şekilde bariz ise korku fazladır. Korkutulmaya karşı tepki sözleri söylemekteyse korku durumu hafiftir. Kaçma ve uzaklaşma davranışı varsa orta şiddette bir korku olayı vardır.
MACERA VE CESARET
Macera korkunun ilacıdır. Korkular maceralarla yok edilebilir. Maceracı olmaya gayret ettiğimizde tüm bedenimizi ve ruhumuzu cesaret saracaktır. Bu analizin ve kuralın kesinlikle gerçek olduğunu ilk atılımlarda öğreniriz. Serüven yaşamaya meraklı olan herkes cesaretlidir. Korkularımızda kurtulmak istiyorsak maceraya sarılmalıyız. O bizi cesaretin olduğu yerlere götürecektir. Hangi yaşta olursak olalım bu anlattıklarımızı yaşayarak görmüşüzdür. Aynı bizim yaşımızda olan; cesareti ile ün salmış olanlara şöyle bir bakarsak bütün hepsinin serüvenci olduklarını anlarız. Cesarete gitmenin yüzlerce metodunu bulacağınız kitabınız sizi cesaretli yaşamlara ulaştıracaktır. İnsanların korkak hayat sürmesindeki temel neden aileleri tarafından maceralardan uzak tutulmalarıdır. Çok az ölçüde betimleme yaptığımızda gerçekler anlaşılacak ve kendi çocuklarımızı cesur yetiştirebileceğiz. Korkak hayat sürenler ailelerinde sıkça duydukları şu sözler onların hayatlarını karartmış yılgın pısırık olarak yaşamayı seçmişlerdir. “Özgürlüğü seçmen senin başına çok iş açacak”. “Hakkını çok arıyorsun senin kafanı kanatacaklar”. Sen cesaretli insanlara sakın özenme onlarla birlikte olma başına iş açarsın” Çocuk buna benzer yüzlerce korku dolu sözleri hem de yüzlerce kez duyduğunda cesareti unutuyor. İşin en vahim yanı ise ne kadar çok korkak olurum diye çabalıyor. Cesaretle ilgili sözlerden bile irkilir hale geliyor.
TASALANMAK
Yaşantımızdaki daha önceki olumsuzluklardan kurtulmadığımız durumlarda tasalanmamıza neden olacaktır. Tasalanmak faydalanmamız gereken durumlardan bizi uzaklaştırır.
KORKULARIN TEMELİ DEVLETTİR
Devlet yönetimi hantallaşırsa bu düzlemde halkın korkusu da artacaktır. Kendisini güven içinde hissetmeyen vatandaşlar mafyadan ürker hale gelecek mafyaya boyun eğecektir. Bunun tek suçlusu seçilenlerin korkak olmasıdır. Bu yazılanların doğruluğunu şu şekilde ispatlayabiliriz. Bir ailede dış olaylar karşısında babanın zangır, zangır titreyerek korktuğunu gören çocuklar cesaretli olamazlar. Üst karar vericiler olan devlet suçluları cezalandırmazsa olan vatandaşa olacaktır. Korkuların bitmesi korkak yöneticilerin gitmesi ile bitecektir. Güç mafyanın elinden alınıp devletin eline geçmelidir. Mafyanın yok olduğu bir ülkede mafya fobisi de bitecektir. Özetleyecek olursak korkunun kaynağı devlet yönetimleridir. Özetlersek devletin merkezinin çökmesi halkın korkması demektir.
İNSANLARI KORKULARINDAN NASIL KURTARIRIZ
Korktuğu konunun gereksiz olduğunu göstererek anlatmalıyız. Korkuya kapılanın o korkusu da kendisine enjekte edilmiştir. O korkuyu ona birileri vermiştir. Bu korkuyu aldıktan sonra gereksiz senaryolar yazarak daha fazla büyütür. Bu duruma gelmeden korkuyu elinden alıp yok etmek gereklidir. Başkalarının böyle bir olaydan korkmadığı da anlatılmalıdır. Korktuğu durumun düşündüğü gibi tehlikeli OLMADIĞI ayrıntılı bir ifadeyle anlatılarak korkuları bitirilebilir.
KABULLENMEK KORKMAK DEMEKTİR
Korkuya razı olmak ona teslim olmak anlamındadır. Korkuyu reddedip uzaklaştırmamız gerekir. Hepimizin tanıdığı cesaretli ulu hakan diye nitelendirebileceğimiz insanlar vardır. Bende birçok cesaretli insan tanıdım. Oyuncak imalatı yapan bir aileden gelmekteyim. Hasbora dedem oyuncak imalathanesi kurmuş ben ve diğer kuzenlerim kendi işyerimizde çalışırdık. Dedemden birçok eğitim aldım. Söylediği sözler bana çok faydalı oldu bizleri iyi yetiştirdi. Korkularımızdan nasıl kurtuluruz konumuza dönelim istiyorum. Bizlerden birisini korkak hareketler yaparken görünce şöyle davranırdı. Korkan kimse yanına gider omzundan tutar; kararlı ve sert bir ses tonuyla “korkma haydi git” , “ne korkuyorsun”,”kaçma” derdi. Kim neyden korkarsa “git sende onu korkut ” , “o senden korksun” der; bizleri yüreklendirirdi. Bende bu sözlerden esinlenerek “kimseden korkmayın korkutun korkarlar” alt başlıklı “cesaretli olmanın yolları” kitabını yazdım. Yazdığım cesaret kitabına ilgi olunca şu an ikinci kitabımı yazıyorum. Korkulardan kurtulmanın yolunun bir tanesi de korkuyu kabullenmemek olduğu ortaya çıkmaktadır. Kabullenmenin gel beni yönlendir ve yönet anlamına geldiğini unutmazsak cesaretli oluruz. Başımıza gelen korkuları uzaklaştırmayı biliriz.
KORKUDAN ÖNCE TELAŞ VE ACELEDEN KURTULMALIYIZ
Korkusuzluğa alışmanın en kolay yolu cesaret duruşuna kendimizi alıştırmalıyız. Aceleci ve telaşlı insanların gereksiz korkuları vardır. Olaylar karşısında sabırlı olmayı bilmeliyiz. Sakin olmadığımız dönemlerde daha fazla hata yaparız. Aceleci olmak bize yapacağımız işleri unutturur. Bu olumsuzluklarımız sonucunda korkaklığa kapılırız.
CESARETE GÖTÜREN KELİME ÜÇ HARFTİR
Benlik duygunuzu azaltmak isteyenler sizi korkuya alıştırmak ve sonrada kolayca korkutmak isteyenler olduğunu unutmayın. Korkuyu yaygınlaştırmak isteyenlerin ilk davranışları bireyselliği çökertmektir. Hâlbuki ben diyebilmelisiniz ki size güç gelsin. Sizin kim olduğunuz belli olsun. Birey olduğunuz ortaya çıksın. Cesaretli olmak için var olduğunuzu ispatlamalısınız. Ben diyebilmelisiniz ki cesaret duygusu sizi bulsun. Varlığınızı hissettirmelisiniz ki var olduğunuz bilinsin.
KORKU VE KORKAKLIK NEDİR
Korku yaşantımızdaki en berbat duygulardan birisidir. Korkuyu daha görünür hale getirmek için tek bir örnek yeterli olacaktır.
“Korku bir meyvenin kurdu gibidir.”
Korku bu dünyadaki şanssız insanlara verilen ağır bir cezadır. Korkunun bulaştığı insanın diğerleri ile yaşaması imkânsızlaşır. Korkularından sıyrılmadığı sürece saçma sapan bir yaşam sürer.
Korkaklar haksız olandan ürktükleri için destekler ve hak verirler. Haklıları dışlanırım düşüncesiyle eleştirmezler susarlar. Doğruları hiçbir zaman söyleyemezler.
KORKAKLIK VE DEVLETLER
Yeryüzündeki cesaretli ülkelerin genel yapısı araştırıldığında şu sonuçları görürüz. Cesaretli bireylerin çok olduğu ülkelerde çocuk yuvalarından başlayarak yiğit nasıl olunur kavramları işlenmektedir. Bu derslerle büyüyen çocuklar gözü pek ve cesur olmaktadır. Çocuklara korku ile nasıl mücadele edilir konusu öğretilmelidir.
Bir yazar olarak yazdığım kitaplarda ülke şehir ve birey ismi yazmamaktayım. Bu konu ile ilgilide hiçbir isme yer vermeyeceğim. Zaten önemli olan sizlersiniz ve sizin isimleriniz önemlidir. Konumuza devam edecek olursak bu devletlerin cesurluk ve yiğitlik efsaneleri yüksek okul kitaplarında bile bulunmaktadır.
Not: Devlette de millette de korku duygusu gereksizdir. Sadece cesaret ihtiyaçtır.
Gerçeğe dönüşme ihtimali olmayan olaylar karşısında davranış modelleri nelerdir. Korkaklar ihtimalleri düşünüp korktuğu için kendi yaşamını ve kontrol altında olanlara eziyet verirler.
GERGİN OLAYLAR KARŞISINDA NASIL DAVRANMALIYIZ
Yaşadığınız dünyayı yöneten derin yöneticiler olduğunu hepimiz duymuşuzdur. Baskı altında olduğunuzda böyle büyük bir yönetici olduğunuzu düşünün ve bir süre öyle davranın. Üzerinizdeki baskının dağıldığını göreceksiniz.
UÇAĞA BİNME KORKUSUNDAN KURTARACAK YAZILAR
Var olan cesaretinizi temellendirin. Hayatında binlerce kez uçağa binip uçak kazasında ölmeyen milyonlarca insan vardır. Şimdi bunu ispatlayalım. Uçak kazasında ölme ihtimali ile şans oyunlarından para kazanma oranı birbirine yakındır. Uçak korkusunu yenmek için şöyle bir araştırma yapabilirsiniz. Bu araştırma sonucunda uçağa binme korkunuz tamamen yok olacaktır. Dünyanın neresinde olursanız olun uçak kazasında akrabası ölen birini arayın. Bulamayacaksınız çünkü uçak kazasında ölenler çok nadir sayıdadır. İsterseniz biraz önce yazdığımız diğer örneği değerlendirin. Şans oyunlarından para kazanan birisini arayın. Onu da bulamazsınız oda uçak kazasında ölenler gibi sayıları çok azdır. Hiç korkmadan güvenle uçağa binin kestirme yoldan gideceğiniz yerlere gidin. Hiç uçağa binmediği halde uçağın yerleşim birimlerine düşme nedeninden dolayı ölenlerin sayısı ise milyarda birdir. Böyle bir korkunuz varsa kesinlikle gereksiz olduğuna inanın. Okuduğunuz kitap kalın ve bıktırıcı olmasın diye gereksiz tekrarlar yapılmamıştır. Örneğin uçaklar güvenlidir diye yazdık ve bunu ispatladık. Hemen ardından kara araçlarının da güvenli olduğunu tekrarlamamıza gerek yoktur. Diğer ölüm riskleri de en az milyonda birdir siz sadece hiçbir şeyden hiç kimseden korkmayın yeter. Hava alanlarına ziyarete gittiğinizde uçağa binenleri gözlemlediğinizde inanılmaz bir cesarete sahip olacaksınız. Yeter ki analiz ve sentez için havaalanına gidin.
KİTAP NEDEN YAZILDI
Korkak yaşamlara son vermek; cesaretli ve güven içinde yaşamamız için yazıldı. İnsanlığa zararlı lavuklardan meymenetsizlerden kurtulmanın yollarını bilmemiz önemlidir. Korkak birisinin hiçbir toplumda yeri olamaz. Toplumun üstlerinde yer edinmek istiyorsak cesaretli olmalıyız. Korkuyu bilimsel açıdan ele almanın önemli olduğunu düşündük. Korkuyu ve cesareti her açıdan yazdık. “Korkularınızdan kurtulun”, “haydi cesaretli olalım” şimdi cesaret zamanı gibi seminerlerimde dile getirdiğim toplumun işine yarayan bilgilerin günümüzdeki ve gelecekteki okurlara da ulaşmasını istediğim için bu kitabı yazma kararı aldım.
Cesaret para gibidir aynı para güven verir. İhtiyaç olduğunda kullanmak daha fazla işe yarar ve değer kazanır.
KİTAP SİZE NELER KAZANDIRDI
Cesaretli davranışlarınızla destan yazacaksınız. Sizi cesaretli yapmayı hedefleyen bu kitabı okumak çıkarınıza oldu. Kaygılanmaktan tasalanmaktan korkmaktan kurtuldunuz.
Yeter ki üzerinize bulaşan korku kırıntılarını atmak için savaş veriniz. Cesaret çizgisine girmeyi bilin. Korku cerahatini deşip önünüze çekilen setleri nasıl yıkacağınıza inanın.
SON SOHPETLER (SON SÖZ)
Kitap bitti ama cesaretiniz sonsuza kadar sürecek. Korkunuz bitsin cesaretiniz hiç bitmesin. Artık bütün korkular size sinek vızıltısı gibi gelecek.
En hızlı bir şekilde nasıl cesaretli olunur; konusunda ciddi ve anlamlı ipuçlarına kavuştunuz.
İnsanlar nasıl cesaretli oluyor diye merak etmenize gerek kalmadı. Nasıl cesaretli olurum sorusunun bütün cevaplarını buldunuz.
Sıkıntılardan evhamlardan telaşa kapılmaktan nasıl kurtuluruz sorusuna köklü cevapları buldunuz.
Cesaretli insan üstün zekâlı olur.
KORKAKLIKLA İLGİLİ SÖZLER
1- Korkaklar köle; cesurlar hakan olur.
2- Korku alçaklık; cesaret yüksekliktir.
3- Yenilmek istiyorsan korkak; kazanmak istiyorsan cesur ol.
4- Gerilim ve heyecan birleşirse korku olur.
5- Korku alışkanlıklar sonucunda gelişen duygulardan birisidir.
6- Korkak insanlar daha çok zor durumda kalırlar.
YENİ ÇIKACAK VE AZ SAYIDA ÇIKAN KİTAPLARIN LİSTESİ
1- Diksiyon hitabet güzel konuşmanın yolları
2- Dolandırıcılık hırsızlık ve kolpacılıktan kurtulmanın yolları
3- Jonglör ve akrobat olmanın yolları
4- Mental illüzyonisti olmanın yolları
5- İskambil kart illüzyonisti olmanın yolları
6- Ateş yutan adam fakirizm sanatçısı olmanın yolları
7- Korkularımızdan nasıl kurtuluruz
8- İllüzyonist olmanın yolları
9- Kukla sanatçısı olmanın yolları
10- Benim kitabım
11- Yazar olmanın yolları
12- Sanatçı olmanın yolları
13- Zengin olmanın yolları
14- Göbek eritmenin yolları
15- Meddah sanatçısı olmanın yolları
16- Denek kurmanın başkan olmanın yolları
17- Şiir kitabı yazmanın yolları
18- Atasözü kitabı yazmanın yolları
19- Bilmece kitabı yazmanın yolları
20- Çöp ev olmanın ve kurtulmanın sırları
21-Muhbirlik gerçeği muhbirliğin gizli kalmış tüm sırları anıları
22- Dolandiricilardan hirsizlardan kolpacilardan kurtulmanin yollari
23- Kolpacılık zarçılık mafya derin devlet gizli örgütler
24- Manipülasyon ve kolpacılıktan kurtulmanın yolları
25- Canlı ve perdeli karagöz oynatmanın sırları